Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2868 Esas 2020/628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2868
Karar No: 2020/628
Karar Tarihi: 17.02.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2868 Esas 2020/628 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı tarafından yaralanması nedeniyle maddi tazminat talebinde bulundu. Mahkeme, davacının yaralanması nedeniyle kısmen maddi tazminata ve manevi tazminata hükmetti. Ancak, davacı sadece maddi tazminat talep etmiş, manevi tazminata ilişkin dava hakkını saklamıştı. Bu nedenle, manevi tazminata ilişkin hüküm HMK 26. Maddesi'ne aykırı olduğu için bozuldu. Kanun maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2017/2868 E.  ,  2020/628 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/01/2007 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 18/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin maddi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davalının manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, kasten yaralama nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davacı ve davalının kardeş olduğunu, aralarında tarla sınırı nedeniyle ihtilaf olduğunu, olay günü olan 30/07/2006 tarihinde davalının köy kahvesine geldiğini, davalının tarlada ekili mahsülüne davacı tarafından zarar verildiğini belirterek tartışmaya başladıklarını, davalının yanında getirdiği ekmek bıçağı ile davacıyı yaraladığını, davacının demir doğrama ustası olduğunu, olay sebebiyle işini yerine getiremediğini, maddi kayıpları olduğunu fazlaya ilişkin hakları ile manevi tazminata ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan maddi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; dava konusu olay nedeniyle ATK’dan alınan rapor ile davacının, 2 ay süre ile geçici iş göremez duruma geldiğinin tespit edildiği gerekçesiyle zarar kapsamına ilişkin alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacının yaralanmasına davalının sebep olduğu, davacının uzun bir süre tedavi süreci geçirdiği, tedavi süresince acı ve ızdırap çektiği gerekçesiyle manevi tazminat istemi yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 26/1.maddesi; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
    Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde maddi tazminat talebinde bulunmuş olup manevi tazminata ilişkin olarak dava hakkını saklı tutmuştur. Mahkemece, talep olmadığı halde manevi tazminata hükmedilmiş olması HMK 26.maddesine aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



















    Hemen Ara