Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/961 Esas 2013/2235 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/961
Karar No: 2013/2235
Karar Tarihi: 02.04.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/961 Esas 2013/2235 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı yüklenici şirket ile davacı iş sahibi şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında, yüklenici şirket tarafından imal edilip teslim edilen malın bedeli çeklerle ödenmiştir. Davacı şirket, ödeme makbuzunda yer alan çeklere dayanarak takip yapmış ve alacağını tahsil etmiştir. Ancak, borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Davacı, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr giderimi talep etmiştir. Yerel mahkeme, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay ise, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğunu, çeklerin de bu sözleşme kapsamında verildiğini ve tahsil edildiğini belirterek, husumet nedeniyle kararın bozulması gerektiğini belirtmiştir.
818 Sayılı Borçlar Yasası'nın 355 ve devamı maddeleri sözleşme hükümlerini ve sözleşme ile ilgili alacakların tahsiline ilişkin hükümleri düzenler.
15. Hukuk Dairesi         2013/961 E.  ,  2013/2235 K.

    "İçtihat Metni"



    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, 818 Sayılı Borçlar Yasası"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı iş sahibi şirket ile davalı yüklenici şirket arasında 06.02.2010 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Bu sözleşme uyarınca davalı yüklenici ...... San. Tic. Ltd. Şirketi, davacı iş sahibi ....... Şirketi"ne tam otomatik ... terazili sistem paketleme makinesi imâl edip teslim etmeyi üstlenmiş, iş bedeli 37.800,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. 06.02.2010 tarihli tahsilat makbuzunda yer alan .......Şubesi"ne ait ....03.2010 keşide tarihli ..... çek nolu ....600,00 TL bedelli çekle, ....04.2010 keşide tarihli .......çek nolu ....600,00 TL bedelli çekle, ....05.2010 keşide tarihli .....çek nolu ....600,00 TL bedelli çekle toplam 37.800,00 TL tutarındaki iş bedeli ödenmiştir.
    Davacı iş sahibi şirket ... .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/9241 Esas sayılı dosyasında ödeme makbuzunda yer alan çeklere dayanıp davalı yüklenici şirket hakkında takip yaparak 37.800,00 TL asıl alacak ....937,60 TL işlemiş faiz toplam 39.737,60 TL talep etmiş borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra inkâr giderimi istenmiştir. Yargılama sürecinde icra takip dosyası, sözleşme, ödeme makbuzu çek fotokopileri getirilmiş, oturuma katılan davacının gösterdiği kanıtlar da toplandıktan sonra dosya üzerinden inceleme yapılıp mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Yerel mahkemece toplanan kanıtlar dikkate alınarak her ... çekte de keşidecisinin dava dışı ..... .....adlı şahıs olduğu çeklerde davacının ne keşideci olarak ne de ciranta

    olarak yer almadığı bu nedenle tahsil edildiği belirtilen çekler nedeniyle dava açma hakkının .........ya ait olduğu, davacı şirketin aktif husumet ehliyeti bulumadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yerel mahkeme kararı usul, yasaya, yönteme ve dosya kapsamı belgelere uyarlık arzetmemektedir. Şöyleki; taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmaktadır. Sözleşmeyi her iki şirketin yetkilileri imzalamıştır. Tahsilat makbuzunda da davalı yüklenici şirketin imza ve kaşesi yer almaktadır. Söz konusu çekler düzenlenen yazılı sözleşme kapsamında işin bedeli olarak verilmiştir ve tahsil edilmiştir. Akdî ilişkinin taraflar arasında kurulduğu her türlü kuşkudan uzak bir şekilde sabit olmuştur. Buna rağmen husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    Tüm bu yönler düzeltilerek işin esasının incelenip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara