Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/1655 Esas 2013/2159 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1655
Karar No: 2013/2159
Karar Tarihi: 29.03.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/1655 Esas 2013/2159 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı ile davalılar arasında yapılan davanın sonucunda, mahkeme kararının ve davalıların temyiz dilekçelerinin tebliği yapılırken kanuna aykırı bir şekilde daimi memur veya müstahdemlerin imzalı beyanlarına dayanılarak yapılması sonucu yapılan tebligatların geçersiz olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararının ve davalıların temyiz dilekçesinin davacı vekiline kanuna uygun olarak tebliği yapılması, yasal süresinin beklenilmesi ve temyiz veya temyize cevap talebinde bulunulması halinde gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra dosyanın incelemesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesine karar verilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi, belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlerin o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağını belirtmektedir. 20. madde ise bu süreçte, tebliğ edilecek kişinin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmeleri halinde keyfiyetin ve beyanda bulunanın ad soyadı ile tebliğ memurunun tebliğ evrakını muhatap kişilere vermesi ve kabul etmek zorunda olmaları gerektiğini düzenlemektedir.
15. Hukuk Dairesi         2013/1655 E.  ,  2013/2159 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı .... ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 20.11.2012 gün ve 2012/244-2012/571 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Mahkemenin gerekçeli kararı ve davalılar vekilinin temyiz dilekçesi davacı vekilinin ... adresine tebliğe çıkarılmış, bu adreste gerekçeli karar daimi çalışan ..., davalılar vekilinin temyiz dilekçesi de birlikte çalışan ... imzasına tebliğ edilmiştir.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 17. maddesinde: Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlerin o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, 20. maddesinde de: 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahısların kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmeleri halinde keyfiyetin ve beyanda bulunanın ad ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak altının beyan yapan tarafından imzalanacağı ve tebliğ memurunun tebliğ evrakını bu kişilere vereceği, bu kişilerin tebliğ evrakını kabule mecbur oldukları, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse beyanını imzadan imtina ederse tebliğ edenin bu beyanı şerh ve imza edeceği, bu durumda ve tebliğ evrakını kabulden çekinme halinde tebligatın 21. maddeye göre yapılacağı düzenlenmiştir.
    Bu hükümlere göre daimi memur veya çalışanların muhatap adına tebliğ evrakını alma ve tebellüğ etme yetkileri ancak muhatabın tebliğ sırasında adreste bulunmaması, bu durumun ve beyanda bulunanın ad soyadının tebliğ mazbatasına yazılıp altının beyan sahibince imzalanması halinde mümkündür. Tebliğ sırasında muhatap adreste bulunmaktaysa, yani adresten geçici olarak başka bir yere gittiği daimi memur veya müstahdemlerin tebliğ mazbatasındaki imzalı beyanları ile tespit edilmemişse, bu durumda daimi memur veya müstahdemlerin muhatap adına tebliğ evrakını alma ve tebellüğ etme yetkileri yoktur.
    Mahkemenin gerekçeli kararının ve davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğine dair mazbatalarda, tebligat sırasında muhatabın adreste bulunmadığına dair bir açıklama ve tespit yer almadığı gibi, muhatabın adresten geçici olarak başka bir yere gittiğine dair tebellüğ edenlerin imzalı beyanı da bulunmadığından yapılan tebligatlar kanuna aykırı olup geçersizdir. Bu nedenle gerekçeli kararın ve davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin davacı vekiline Kanuna uygun şekilde tebliğ edilmesi, tebliğden itibaren yasal sürelerin beklenmesi, temyiz veya temyize cevap talebinde bulunulursa gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin gerekçeli kararının ve davalı vekilinin temyiz talebinin davacı vekiline Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi, yasal süresi beklendikten ve temyiz veya temyize cevap talebinde bulunulursa gerekli işlemler tamamlandıktan sonra incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Hemen Ara