Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/4462 Esas 2021/5005 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4462
Karar No: 2021/5005
Karar Tarihi: 22.04.2021

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/4462 Esas 2021/5005 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/4462 E.  ,  2021/5005 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : BURSA 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Suç Tarihleri : Sanık ... yönünden; "12/07/2015"
    Sanık ... yönünden; "12/07/2015 ve 23/07/2015"
    Sanıklar ... ve ... yönünden; "23/07/2015"
    Sanık ... yönünden; "12/07/2015, 23/07/2015 ve 05/08/2015"
    Hükümler : Mahkûmiyet; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında Beraat; sanık ... hakkında

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin süresindeki isteği nedeniyle sanık ... hakkında duruşmalı; sanık ... müdafiinin duruşma talebinin, hükmolunan hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilip, sanıklar ..., ... ve ... hakkında da duruşma talebi bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında duruşmasız olarak yapılmıştır.
    A- Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesinde:
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin “Sanık ... yönünden; 12/07/2015, sanık ... yönünden; 23/07/2015 ve sanık ... yönünden; 12/07/2015, 23/07/2015 ve 05/08/2015” olarak yazılması yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “12/07/2015 - 23/07/2015 - 30/07/2015” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiriler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafileri ile sanık ...’ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    B- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
    Sanık müdafiinin avukatlık ücretine yönelik temyizi üzerine yapılan incelemede;
    1136 sayılı Kanunun 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak; bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün (1.) bölümünün ilk fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanığın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.600 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    C- Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    1- Sanığın 31/07/2015 tarihli eylemi hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 29/02/2016 tarihinde kamu davası açıldığı, açılan bu dava sonucu İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesince 15/05/2017 tarih, 2016/94 esas ve 2017/120 sayılı kararı ile sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 8 yıl 4 ay hapis ve 3000 TL adli para cezasına hükmedildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince 11/10/2017 tarih, 2017/1778 esas ve 2017/1894 sayılı kararı ile esastan reddine karar verildiği ve bu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 02/10/2018 tarih, 2018/432 esas ve 2018/3926 sayılı kararı ile esastan reddine karar verilerek sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği, suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesinti oluşmadığı anlaşılmakla, aralarındaki bağlantı nedeniyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 11/10/2017 tarih, 2017/1778 esas ve 2017/1894 sayılı dosyasının bu dosya içerisine getirtilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç veya iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması”, aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin “12/07/2015 ve 23/07/2015” olarak yazılması yerine sanık ayrımı gözetilmeksizin “12/07/2015 - 23/07/2015 - 30/07/2015” olarak yazılması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
    22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi

    TEFHİM TUTANAĞI


    22.04.2021 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."ın yokluğunda, 22.04.2021 tarihinde, açık olarak okundu.



















    Hemen Ara