Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2725 Esas 2021/5139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2725
Karar No: 2021/5139
Karar Tarihi: 05.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2725 Esas 2021/5139 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı, kök murisi olan kişinin satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu kayıtlarının iptali ve mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan inceleme yetersiz olup, keşif yapılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılacak keşifte, davacının dayandığı senet ve vergi kayıtları detaylı olarak incelenerek, taşınmazların hangi parsele karşılık geldiği tespit edilmelidir. Mahkeme kararı, bu nedenlerle bozulmuştur.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu, Tapu Kanunu.
1. Hukuk Dairesi         2021/2725 E.  ,  2021/5139 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    Kadastro sonucu ... İlçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ... ada ..., ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ..., ..., ..., ... ada ..., ..., ... ada ..., ... ada ..., ..., ..., ... ada ... parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş ancak davalı olması nedeniyle malik hanesi boşaltılarak mahkemesine devredilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve murisi ... mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazların önceki maliki olan kök muris ...’ın ... Noterliğinin 04.05.1962 tarih 507 yevmiye numaralı zilyetlik devir senedi ile taşınmazları babası ...’a satarak zilyetliğini devrettiğini, belirtilen tarihten itibaren babası ... tarafından, ölümünden sonrada mirasçıları tarafından kullanıldığı halde kök muris ... adına tespit ve tescillerinin yapıldığını belirterek, tapu kayıtlarının iptali ve taşınmazların ... mirasçıları adına payları oranında tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların hibe, satış veya taksim suretiyle davacının babası ...’a intikal ettiğinin ispat edilemediği gibi, sunulan zilyetlik devir sözleşmesinde belirtilen hudutlar ve şahıslar arasında irtibatın kurulamadığı belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı olması nedeniyle malik hanesinin boş bırakılarak kadastro mahkemesine aktarıldığı ve kadastro mahkemesinde yargılaması devam ettiği halde bu parsel hakkında görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılmamış, davacının dayanmış olduğu zilyetlik devir senedinde belirtilen vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmemiş, zilyetlik devir sözleşmesinde belirtilen sınırlar yöntemince taşınmazlara uygulanmamış, çekişmeli taşınmazların sözü edilen sözleşme kapsamında olup olmadıkları tespit edilmediği gibi taşınmazların kimin zilyetliğinde olduğu, ne zamandan beri, ve ne sıfatla zilyetliklerini devam ettirdiği araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması
    usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle kadastro mahkemesinde davalı olması nedeniyle çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle kadastro mahkemesine aktarımı sağlanmalı, bundan sonra davacının dayandığı zilyetlik devir senedinde belirtilen vergi kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına alınmalı, zilyetlik devir sözleşmesinde belirtilen taşınmazların çekişmeli hangi taşınmaza ait olduğu davacı tarafa açıklattırılmalı, davacının başkaca bir dayanağı bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve önceki keşiflerde dinlenen tanıklar ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak bu keşifte davacının dayandığı senette yazılı sınırlar ve dayanakları vergi kayıt sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunarak zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerce gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bu suretle senedin ve senette belirtilen vergi kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve senetteki her bir taşınmazın hangi parsele karşılık geldiği duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, senedin dava konusu taşınmazlara ait olduğunun saptanması halinde, kök muris ... tarafından zilyetliğin davacının murisi ...’a devredilip edilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı sorulup saptanmalı, beyanlar arasındaki çelişki olması durumunda yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanmalı; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanıkların zeminde gösterdiği sınırlar denetime elverişli şekilde teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, vergi kaydının mülkiyet belgesi olmayıp, ancak zilyetlikle birleştiğinde değer taşıyacağı göz önüne alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara