Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/561 Esas 2013/1848 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/561
Karar No: 2013/1848
Karar Tarihi: 19.03.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2013/561 Esas 2013/1848 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2013/561 E.  ,  2013/1848 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, 818 Sayılı BK"nın 355 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesi gereği ödenen bedelin işin yapılmaması sebebiyle iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava dilekçesinin yetki yönünden reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Yanlar arasında imzalanan 10.12.2009 tarihli sözleşmenin 10. maddesinde anlaşmazlıkların çözümlenmesinde yetkili mercii İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmeye göre davacı iş sahibi, davalı yüklenici olup, yüklenicinin sözleşmede belirtilen makinaların imâl ve montajını yapmayı da üstlendiği ve montajın yapılacağı fabrika Yenimahalle Cumhuriyet Bulvarı No: 73/1 Kozan-Mersin adresinde olduğundan sözleşmenin ifa yeri Mersin ilidir. Sözleşme 1086 Sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde imzalanmıştır. Söz konusu usul Yasası hükümleri ile Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarından eser sözleşmesinden doğan davaların, genel hükümler gereği davalının yerleşim yeri, işin ifa olunacağı yer veya sözleşme ile kararlaştırılan yer mahkemelerinden birinde açılması mümkündür. HUMK yetki sözleşmesinin varlığı halinde genel yetkili davalının yerleşim yeri mahkemesi ile ifa yeri mahkemelerinin yetkisini kaldırmamıştır. Eski Kanun zamanında yapılan yetki sözleşmelerinin düzenlendikleri tarihte yürürlükte bulunan Kanuna göre geçerli olmaları halinde sonraki Kanun döneminde dahi geçerliliklerini muhafaza ettikleri kabul edilmelidir. Çünkü usul sözleşmelerinin kurulmaları ve geçerlilikleri bakımından maddi hukuk hükümlerine tâbi oldukları genel kabul gören bir ilkedir (Prof. Dr. ... – Hukuk Yargılama Usulleri 7. basım 1960 s. 152; Prof Dr. ...., Medeni Yargılama Hukuku, 7. bası (İstanbul 2000), s.420;Prof Dr. ..., Medeni Usul Hukukunda Usuli İşlemler (İstanbul 2001), s.239 ve Prof Dr. ...– Bankacılar Dergisi, Ocak 2013, s. 54-55). Buna göre sözleşmenin imzalandığı tarihte 6100 sayılı HMK henüz yürürlüğe girmediğinden sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinin kesin yetkili olduğuna ilişkin 17. maddesinin uygulanması ve kabulü mümkün değildir. Böyle bir kabul sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan Usul Kanununda bulunan değişik yer mahkemesinde dava açma imkânı bulunan tarafların seçimlik haklarını ortadan kaldıracağından, bu hükmün 6100 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden
    sonra imzalanan yetki sözleşmelerinde uygulanması doğru olacaktır. Bu halde akdin ifa yeri Mersin ili olduğundan sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK"nın 10. maddesi gereğince Mersin Mahkemeleri eldeki davayı görmeye yetkilidir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 13.06.2012 gün 2012/3501-4402 E ve K., 11.09.2012 gün 2012/4213-5645 E. ve K. sayılı ilâmları).
    Bu durumda davanın açıldığı Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi 1086 sayılı HUMK"nın 10.maddesi gereğince davaya bakmakta yetkili olduğu ve yetki şartının varlığı ifa yeri ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinin yetkisini kaldırmayacağından mahkemece yetki itirazının reddedilerek işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değenlendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara