Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3053 Esas 2013/1808 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3053
Karar No: 2013/1808

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/3053 Esas 2013/1808 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2012/3053 E.  ,  2013/1808 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Uyuşmazlık eser sözleşmesi ve cari hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan kısmi itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı yüklenicinin, davalı iş sahibi tarafından gönderilen ipliklerin fason olarak örme işini yaptığı, örülerek davalıya teslim edilen 2.222,80 kg. kumaşta örme makinesindeki yağlanmadan dolayı boyama işlemi sonrasında gizli ayıpların ortaya çıktığı, bu ayıpların 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 25. ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 198. maddeleri uyarınca 6 aylık yasal süre içinde davacı yükleniciye ihbar edildiği, işin ayıplı yapılması nedeniyle davalının davacıya bakiye borcu bulunmadığı kabul edilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yanlar arasındaki uyuşmazlık; eserin tesliminden sonra ortaya çıkan gizli ayıpların davacı yükleniciye süresinde ihbar edilip edilmediği, sonucuna göre davalı iş sahibinin eseri kabul etmiş sayılıp sayılmayacağı ve ayıba bağlı haklarını kaybedip kaybetmediği noktasında toplanmaktadır.
    818 sayılı BK."nın 362/III maddesindeki “Yapılan şeydeki kusur, sonradan meydana çıkarsa iş sahibi, vakıf olur olmaz keyfiyeti müteahhide haber vermeye mecburdur. Aksi takdirde iş sahibi kabul etmiş sayılır.” hükmü uyarınca iş sahibinin gizli ayıbı öğrenir öğrenmez derhal yükleniciye bildirimde bulunması gerekir. Aksi halde iş sahibi eseri ayıplı haliyle kabul etmiş sayılır ve ayıba bağlı haklarını kaybeder.
    Somut olayda: davacı yüklenicinin sözlü anlaşmayla davalı iş sahibi tarafından gönderilen ipliklerin örülerek kumaş haline getirilmesi işini üstlendiği, işi tamamlayarak son partiyi 15.04.2010 tarihinde teslim ettiği anlaşılmaktadır. Teslimden sonra davalının müşterisi olan dava dışı ... Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 10.05.2010 günlü yazı ile İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Teknolojileri ve Tasarım Fakültesi"ne başvurularak gönderilen numune kumaşlardaki boyuna izlerin sebebi sorulmuş, numunelerin laboratuvarda yapılan test ve incelemeleri sonucu düzenlenen 11.06.2010 tarihli raporda, kumaştaki ayıpların hatalı örme işleminden kaynaklandığı bildirilmiştir. Ayıplı kumaşların müşteri tarafından
    davalıya iade edilmesi üzerine bu defa davalı tarafından 16.06.2010 tarihinde Ege Üniversitesi Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Uygulama Merkezi Müdürlüğüne başvurulmuş, gönderilen ham örme ve boyalı örme kumaş numuneleri üzerinde yapılan inceleme ve testler sonucu düzenlenen 01.07.2010 tarihli raporda, hem ham kumaşlar üzerinde, hem de boyalı kumaşlar üzerinde izler bulunduğu, bu izlerin örme makinesindeki yağlanmadan kaynaklandığı bildirilmiştir. Söz konusu ayıplar gizli ayıp niteliğinde olup, davalı gizli ayıbın varlığını müşteri tarafından ayıplı malların kendisine iade edilmesiyle 16.06.2010 tarihinden önce, en geç ise Ege Üniversitesi raporunun düzenlendiği 01.07.2010 tarihinde öğrenmiştir. Davalı tarafından davacıya ayıp ihbarı ise Bakırköy 5. Noterliğinden gönderilen 27.07.2010 tarih 17405 sayılı ihtarname ile yapılmıştır. Ayıp ihtarından sonra davalı, ayıp nedeniyle uğradığı zararlara karşılık 03.08.2010 tarihli KDV dahil 30.556,24 TL bedelli reklamasyon faturası düzenleyip Bakırköy 16. Noterliğinin 17.08.2010 tarih 27282 sayılı ihtarnamesiyle davacıya göndermiş, davacı ise Bakırköy 42. Noterliğinden gönderdiği 26.08.2010 tarih 16297 sayılı cevabi ihtarnameyle reklamasyon faturasına itiraz ederek davalıya iade etmiştir. Davalının gizli ayıbın varlığını, ister ayıplı malları dava dışı müşterilerinden geri aldığı ve özel rapor için Ege Üniversitesine başvurduğu 16.06.2010 tarihinde, isterse Ege Üniversitesi raporunun düzenlendiği 01.07.2010 tarihinde öğrendiği kabul edilsin, bu tarihlerden 41 ve 26 gün sonra keşide edilen 27.07.2010 tarihli ihtarla yapılan ayıp ihbarının BK"nın 362/III maddesi uyarınca süresinde olmadığı açıktır. Mahkemece eser sözleşmelerinde uygulama yeri bulunmayan TTK."nın 25 ve BK."nın 168 maddelerine dayanılarak ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; ayıp ihbarının BK."nın 362/III maddesi uyarınca süresinde yapılmadığını, örme işlemi tamamlanarak teslim edilen kumaşları davalının ayıplı haliyle kabul etmiş sayıldığını ve ayıba bağlı hakların düştüğünü kabul ederek işin esasını incelemek, bu kabul doğrultusunda alacak-borç durumunu belirleyerek sonucuna uygun karar vermekten ibarettir.
    Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine,





    Hemen Ara