15. Hukuk Dairesi 2013/1380 E. , 2013/1663 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... İnş. İth. İhr. Tic. ve San. Ltd. Şti. Yetkilisi Hüseyin Bayrak arasındaki davadan dolayı Karasu Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 27.09.2012 gün ve 2012/433-2012/987 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
1-Mahkemece 11.431,95 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı vekilince temyiz dilekçesi verilirken temyiz karar ilâm harcı nispi olarak değil, maktu 21,15 TL olarak yatırılmıştır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 15. maddesinde yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden alınacağı, 16. maddesinde değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerlerin esas olduğu, 28/a maddesinde karar ve ilâm harçlarının dörtte birinin peşin alınacağı, 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı, (1) sayılı tarifenin A. III. 1. a maddesinde konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 59,4 oranında karar ve ilâm harcı alınacağı, A. III. 1. e maddesinde de Yargıtay"ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararlar için de aynı oranda karar ve ilâm harcı alınacağı düzenlenmiştir.
Yukarıdaki hükümlere göre mahkemece hüküm altına alınan 11.431,95 TL üzerinden binde 59,4 oranında 679,06 TL nispi harç hesaplanıp, bu miktarın 1/4 "ü oranında 169,76 TL nispi temyiz karar ilâm harcının temyiz başvurusu sırasında peşin olarak alınması gerekirken, mahkemece temyiz karar ilâm harcı 169,76 – 21,15 = 148,61 TL eksik alınmıştır.
6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 Sayılı HUMK"nın 434/III. maddesinde temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceği, bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek 7 günlük kesin süre içinde tamamlanması gerektiği, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceği, verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Eksik harcın tamamlatılması için mahkemece HUMK"nın 434/III. maddesinde belirtilen şekilde işlem yapılması gerekmektedir.
2- Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekilinin “...Caddesi,... İşhanı, Kat 3, No:28 Merkez/SAKARYA” adresine tebliğe çıkarılmış, bu adreste birlikte çalışan işçisi Güler Savran imzasına tebliğ edilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesinde: Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlerin o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğin aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, 20. maddesinde de: 13, 14, 16, 17 ve 18"inci maddelerde yazılı şahısların kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtmeleri halinde keyfiyetin ve beyanda bulunanın ad ve soyadının tebliğ mazbatasına yazılarak altının beyan yapan tarafından imzalanacağı ve tebliğ memurunun tebliğ evrakını bu kişilere vereceği, bu kişilerin tebliğ evrakını kabule mecbur oldukları, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse beyanını imzadan imtina ederse tebliğ edenin bu beyanı şerh ve imza edeceği, bu durumda ve tebliğ evrakını kabulden çekinme halinde tebligatın 21. maddeye göre yapılacağı düzenlenmiştir. Bu hükümlere göre daimi memur veya çalışanların muhatap adına tebliğ evrakını alma ve tebellüğ etme yetkileri ancak muhatabın tebliğ sırasında adreste bulunmaması halinde mümkündür. Tebliğ sırasında muhatap adreste bulunmakta ise daimi memur veya müstahdemlerin muhatap adına tebliğ evrakını alma ve tebellüğ etme yetkileri yoktur. Temyiz dilekçesinin tebliğine dair mazbatada, tebligat sırasında muhatabın adreste bulunmadığına dair bir açıklama ve tespit yer almadığı gibi, muhatabın adresten geçici olarak başka bir yere gittiğine dair tebellüğ edenin imzalı beyanı da bulunmadığından yapılan tebligat Kanuna aykırı olup geçersizdir. Bu nedenle davalı vekilin temyiz dilekçesinin davacı vekiline Kanuna uygun şekilde tebliğ edilmesi, yasal temyiz süresinin beklenmesi, temyiz edilirse gerekli işlemlerin tamamlanması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2. maddelerde sayılan noksanlıkların ikmâli için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.