Esas No: 2020/3822
Karar No: 2020/2741
Karar Tarihi: 17.12.2020
Tefecilik - Tehdit - Dolandırıcılık - - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3822 Esas 2020/2741 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik, Tehdit, Dolandırıcılık,
Özel Belgede Sahtecilik
Hüküm : Beraat
Dosya incelendi;
TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davasına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiler ... ve ... vekilinin temyiz istemi ile tehdit, dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının niteliği itibariyle suçtan doğrudan zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Hazine vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin katılan ... vekilinin sanık ... hakkında tefecilik suçundan, katılan ... ve ... vekilinin sanık ... hakkında tehdit, sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
İddianame içeriğinde, müştekilerin aldıkları 20.000 YTL’ye karşı şüpheli ...’ın 90.000 YTL borçları olduğunu “en kısa zamanda ödemezlerse başlarına çok şeyler geleceğini" belirttiği ve şüpheli ...’ın şikayetçi ...’ya “bana senin 120.000 YTL borcun var sen bana borcunu öde ödemezsen senin ağzını burnunu kırarım kızını kaçırırım" şeklinde tehdit ettiğinin belirtilmesi karşısında, isnatların sübutu halinde yağmaya teşebbüs suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla, delillerin takdir ve tartışmasının, davaya bakmanın 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunduğu, delillerin birlikte takdir edilmesi bakımından diğer suçlardan açılan davaların da birlikte görülmesinde zorunluluk bulunduğu cihetle, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılan ... vekili ile katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.