15. Hukuk Dairesi 2012/6514 E. , 2013/1024 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, davalıya haksız yere ödenen iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemiyle açılmış, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu"nun 76. maddesi hükmü gereğince; bu Kanun"un düzenlediği hukuksal ilişkilerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öncelikle de, davacı tarafın, davada “Fikri mülkiyet hakkına veya hak sahipliğine” dayanması gereklidir. Dava konusu olayda ise, 5846 Sayılı Yasa da korunan haklardan hiç birisine dayanılmadan; taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi nedeniyle davalı yükleniciye ödenen iş bedelinin istirdadı istenmiştir.
Borçlar Yasası"nın 355. maddesi hükmünde tanımlandığı üzere; eser sözleşmesinde yüklenici iş sahibinin ödemeyi üstlendiği ücret karşılığında bir eser meydana getirmeyi borçlanır. Eser (istisna) sözleşmesinin konusu, bir sonuç ve herhangi bir biçim altında çalışma ile bütünleşmiş bir üründür. Bu kapsamda, genellikle emek unsuru ağır basan bir çalışma ürünü olup bütünlük arzeden ve ekonomik değeri olan her hukuksal varlık, maddi nitelikte olsun veya olmasın bir eser sayılmaktadır. Eser sözleşmesinin açıklanan tanımı kapsamındaki unsurlarına göre, taraflar arasında düzenlenen 17.03.2006 günlü yazılı sözleşmenin konusu incelendiğinde hukuksal niteliği itibarıyla bir eser sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu hukuksal durum karşısında mahkemece; Ticaret Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve hükmün BOZULMASINA, bozmanın kapsamına göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, ödediği temyiz ve Yargıtay başvurma peşin harcının istek halinde davacıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.