15. Hukuk Dairesi 2012/6841 E. , 2013/997 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... geldi. Davalı ihbar olunan asiller gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptâli ve tescil, olmazsa maddi tazminat, birleşen dava ise men’i müdahale ve gecikme tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada davacı birleşen davada davalı ... .Ltd.Şti. ile birleşen davada davalı ... vekillerinin ve asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Birleşen davada hüküm altına alınan alacağa 06.06.2003 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. Faize başlangıç alınan tarihin sözleşmeye göre inşaatın teslim edilmesi gereken tarih olduğu anlaşılmaktadır. Bağımsız bölümlerin teslimi için sözleşmede kararlaştırılan tarih, bu tarihten sonra doğan gecikme tazminatı alacakları yönünden temerrüt oluşturmaz. Bu nedenle sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinin faize başlangıç alınması doğru olmamıştır. Birleşen davanın açıldığı 05.09.2005 tarihinden önce davalıların alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından temerrüt dava açılmakla 05.09.2005 tarihinde oluştuğundan faizin 05.09.2005 dava tarihinden başlatılması gerekirken önceki bir tarihten başlatılması doğru olmamıştır.
3-Birleşen davayla ilgili olarak kurulan hükümde alacağın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Birleşen davanın davacısı ..., davalıları da
.....Ltd.Şti. olduğundan alacağın anılan davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi de doğru olmamıştır.
2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle kararın bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın geçici 3. maddesinin yollaması ile 1086 Sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentler uyarınca kararın hüküm kısmının 2-b bendinin tamamen karardan çıkartılarak yerine “16.685,00 TL alacağın 05.09.2005 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .... Tic.Ltd.Şti. ile ...’dan alınarak davacı ...’ya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 900,00’ar TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşılıklı alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 13.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.