Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1540 Esas 2019/106 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1540
Karar No: 2019/106
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1540 Esas 2019/106 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafından davacının aleyhine bonoya dayalı icra takibi açılmış ve dava konusu olan borcun kısmen ödendiği iddia edilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açılmıştır. Ancak davacı ispat yükünü yerine getirememiş ve davanın reddine karar verilerek, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacının temyiz itirazları reddedilmiş ve hüküm fıkrasında yer alan icra inkar tazminatı talebinin kabul edilmesiyle ilgili bölüm çıkarılmıştır. Kararın düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi, 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi, 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/1540 E.  ,  2019/106 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibine geçildiğini, takibe konu bono bedelinin 8.250 TL"sinin dava dışı ..."in davalıya ödediğini bu nedenle borcun 250,00TL"lik kısmına itiraz etmediklerini, bakiye 2.500 TL kısma ödeme nedeniyle itiraz ettiklerini ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının ödemeye ilişkin iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre, somut olayda senetle ispat kuralı geçerli olduğundan ispat yükü üzerine düşen davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı dava dilekçesinde takibin durdurulması yönünde talepte bulunmuş ise de mahkemece bu talebin kabul edildiğine ve icrada infaz edildiğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmamakla davacı aleyhine tazminata karar verilmesi doğru olmamış ise de bu yanlışlığın giderilmesi tek başına yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan,""Davalı/alacaklının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile davaya konu edilen asıl alacak miktarının % 20 si üzerinden hesaplanan 500 TL icra inkar tazminatının davacı/borçludan alınarak davalı/ alacaklıya verilmesine"" cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş haliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara