Esas No: 2020/1141
Karar No: 2020/5688
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1141 Esas 2020/5688 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.12.2018 tarih ve 2017/69 E. - 2018/843 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.12.2019 tarih ve 2019/681 E. - 2019/2384 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ""Ladin"" ibareli tanınmış markalarının bulunduğunu, uzun yıllardır bu ibareyi marka olarak kullandığını, davalının ise; 2014/87483 tescil numaralı ""Ladinnehome"" ibaresini kendi adına tescil ettirdiğini, her iki marka arasında benzerlik ve iltibas ihtimali bulunduğunu, davalının marka başvurusu sırasında yaptıkları itirazın TPMK YİDK kararı ile reddedildiğini ileri sürerek, TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında vermiş olduğu ıslah dilekçesi ile davasını hükümsüzlük davası olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili marka ile davacı markası arasında benzerlik olmadığını, ortalama alıcı kitlesi nazarında iltibas yada ilişkilendirme ihtimalinin mümkün bulunmadığını, davacı markasının tanınmış marka olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, her iki markanın aynı sınıfları kapsadığı, davalının Ladin ibaresine eklediği ""ne"" eki ve yardımcı unsur olan ""home"" ibaresi nedeniyle taraf markaları arasında farklılık bulunduğu, ayrıca şekil itibariyle görsel açıdan markaların farklı olduğu, ladin ibaresinin ayırt ediciliği düşük olup zayıf marka olarak kabul edilebileceği, halk nezdinde markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.