Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3939 Esas 2021/5197 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3939
Karar No: 2021/5197

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3939 Esas 2021/5197 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/3939 E.  ,  2021/5197 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen kendi TMK md. 166/1’e dayalı boşanma davaları, yine kendilerinin TMK md. 161 zinaya dayalı boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması, reddedilen maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı -karşı davalı kadının "Erkeğin davasının kabulüne ve kendisinin TMK md. 161 zinaya dayalı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına " yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    İlk derece mahkemesince bu yönlere ilişkin olarak verilen hüküm davacı -karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davacı -karşı davalı kadının, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı -karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    b) Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre velâyetleri davacı -karşı davalı kadına bırakılan ortak çocuklar ... ve .... yararına hükmolunan iştirak nafakaları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştr.
    c)Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK m. 175). İlk derece mahkemesince davacı kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, kararın taraflarca istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince tarafların karşılıklı iş bu davalar açıldıktan sonra tekrar barışıp bir araya geldikleri ve bir süre daha evliliklerini devam ettirdikleri, bu durumda, tarafların karşılıklı iddia ettiği vakıalar doğru olsa bile tarafların dava açılmasından sonra barışıp tekrar bir araya gelmeleri ile o tarihe kadar olan, birbirlerinin kusurlarını affettikleri ya da en azından hoşgörü ile karşıladıklarının kabulü gerekeceğinden boşanma konusunda her iki tarafa da her hangi bir kusur isnat edilemeyeceği gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kadının yoksulluk nafakası talebinin ise şartları oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı -karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan ekonomik, sosyal durum araştırmasına ve toplanan diğer delillere göre, davalı -karşı davacı erkeğin İskenderun"da market işlettiği, adına kayıtlı üç dükkan ve dört dairesinin bulunduğu, kadının ise ev hanımı olup, geliri ve mal varlığının bulunmadığı, babasına ait evde iki çocuğuyla birlikte yaşadığı görülmektedir. Somut olayda bölge adliye mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların her ikisinin de kusurunun bulunmadığı belirlenmiş, ne var ki erkeğin davasında verilen boşanma hükmü kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda davacı -karşı davalı kadının erkeğe nazaran kusurunun daha ağır olmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmış, Türk Medeni Kanunu"nun 175. maddesi koşulları somut olayda davacı -karşı davalı kadın yararına gerçekleşmiştir. O halde, davacı -karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilecek yerde, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştr.
    SONUÇ : Davacı -karşı davalı kadının "Erkeğin davasının kabulüne ve kendisinin TMK md. 161 zinaya dayalı boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasına " yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda (2/b) ve ( 2/c) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2021 (Çar.)
















    Hemen Ara