13. Hukuk Dairesi 2020/1033 E. , 2020/4929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına dair olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten 28.04.2010 tarihinde satın aldığı araca ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma kapsamında el konulduğunu ve tasfiyesinin yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerini 184.552,00 TL göstererek 118.000 EUDO’nun dava tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın davalı ... yönünden kesinleşmiş olması nedeniyle bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... ve davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine ve bu davalılar yararına reddedilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş; hüküm, vekalet ücreti yönünden davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı ... ve davalı ...’ün de ortağı olduğu diğer davalı şirketten satın alınan araca yürütülen soruşturma kapsamında el konulmuş olması nedeniyle araç bedelinin iadesi istemine ilişkin olup mahkemece, bu davalıların şahsi olarak sonumlu olduklarına dair taahhütleri bulunmadığı gerekçesiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2.maddesine göre; müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur. Aynı tarifenin 7/2. maddesine göre, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.
Somut olayda, davalı ... ve davalı ... yönünden ret sebebi ortak olup, davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının 8. bendinde yer alan “17.023,12 TL nispi vekalet ücretinin” hükümden çıkartılmasına, yerine “1.362,00 TL maktu vekalet ücretinin” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.