Esas No: 2017/37312
Karar No: 2021/4056
Karar Tarihi: 05.04.2021
Bilişim sistemlerinin - banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/37312 Esas 2021/4056 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 62/1, 52, 53. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkûmiyetine ilişkin karar ve ek karar, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükümde, sanığın TCK 158/1-f, son, 62, 52 maddeleri gereğince “2 yıl 6 ay hapis ve 400,00 TL” adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş olup 05/07/2017 tarihli ek karar ile de sonuç ceza belirlenirken sehven 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkının korunmasına ilişkin hüküm fıkrası yazılmadığı belirtilerek “1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gözetilerek sanığın sonuç olarak 1 yıl 3 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, mahkemenin esas hakkındaki kararı vermesiyle davadan el çektiği, bu aşamadan sonra herhangi bir sebeple dosyanın ele alınarak tashih yoluyla da olsa esasa dair yeni bir karar verilmesi mümkün olmadığından ek kararın yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın arabam.com isimli internet sitesine satılık araç ilanı verdiğini gören katılanın, sanık ile telefon aracılığı ile irtibata geçerek suça konu aracın alım-satımı konusunda anlaştıkları, katılanın sanığın talebi ve iknası üzerine sanığa kapora olarak 250,00 TL gönderdiği, sanığın parayı aldıktan sonra katılanın telefonlarına cevap vermediği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanık savunması, katılan beyanı, ptt dekont sureti, ödeme makbuzu ile dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozmaya konu edilen 27/11/2012 tarih ve 2011/241 Esas, 2012/260 Karar sayılı ilk hükümde sanık hakkında 1 yıl 3 ay hapis ve 500 TL adli para cezasına hükmolunduğu ve bu hükmü yalnızca sanığın temyiz ettiği de dikkate alınarak, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış haklarının korunması gerektiği gözetilmeden, fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümler fıkrasına, “Sanık hakkında verilen hükümlerin sadece sanık tarafından temyiz edildiği de dikkate alınarak, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanıklar hakkında hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis ve 400 TL adli para cezasının infazının 1 yıl 3 ay hapis ve 500 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.