Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/5797 Esas 2014/7199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5797
Karar No: 2014/7199
Karar Tarihi: 10.12.2014

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/5797 Esas 2014/7199 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2014/5797 E.  ,  2014/7199 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Uyuşmazlık, zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40"dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Dosya kapsamından; sözleşme konusu işle ilgili olarak yanlar arasında 24.05.2011 tarihli 8 nolu kesin hakedişin düzenlediği, bu hakedişte davacının alacağının KDV dahil 200.608,57 TL olarak belirlendiği, bu bedelden 5.100,22 TL %3 stopaj ve 5.100,22 TL 1/6 KDV tevkifatı yapılarak alacağın 190.408,13 TL"ye düşürüldüğü, bu bedelinde 102.106,22 TL"sinin bloke edilip kalan 88.301,91 TL"sinin davacı taşerona ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının kesin hesap alacağına karşılık 31.05.2011 günlü 190.408,13 TL bedelli fatura tanzim ederek ticari defterlerine işlediği anlaşılmaktadır. Davacı 12.09.2011 tarihinde davalılar hakkında .... İcra Müdürlüğü"nün 2011/27099 sayılı dosyası ile başlattığı icra takibinde yapılan bir kısım ödemeleri düşerek kalan 132.112,00 TL asıl alacağın tahsilini istemiş, davalılar henüz kesin hesabın sonuçlanmadığını yapılan işlerde açık ve gizli ayıplar bulunduğunu, taraflar arasında hesap mutabakatı da bulunmadığını belirterek takibe itiraz etmişler, eldeki dava 1 yıllık yasal süre içinde açılmıştır. Mahkemece davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış, ticari defter kayıtlarına göre davacının 12.09.2011 icra takip tarihi itibari ile davalıdan 153.467,63 TL alacaklı olduğu, ancak yapılan düzeltmeler ile alacağın 132.112,00 TL"ye düşürüldüğü bildirmiştir. Davalı taraf ticari defter ve belgelerini ibraz etmediğinden davalıların ticari defter ve belgeleri üzerinde ise bir inceleme yapılamamıştır. Her ne kadar davalılar geçici kabulü yapılan işlerde açık ve gizli ayıplar olduğunu iddia etmişlerse de, ayıp ihbarında bulunduklarına dair dosyaya kanıt sunmadıkları gibi, ayıbın varlığını da kanıtlayamamışlardır. Bu nedenle mahkemenin kesin hesap hakedişine, kesin hesap faturasına ve davacının ticari defter kayıtlarına dayanarak davayı kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak İcra İflas Kanunu"nun 67/II. maddesine göre, davalı borçluların icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için takibe itirazında haksız olmaları gerekir. Kesin hesap nedeniyle davacının ne miktar alacaklı olduğu ve bloke edilen miktarın iadesi gerekip gerekmediği bilirkişi raporu ile belirlendiğinden ve açıklığa kavuştuğundan davalılar takibe itirazlarında haksız kabul edilemez. Bu durumda koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi gerekirken delilerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek alacağın likid kabul edilip davalıların icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulmaları doğru olmamıştır.
    3-Davalılar temyiz dilekçelerinde, takip konusu alacağın 32.000,00 TL"lik kısmını Türkiye Halk Bankası Seyrantepe/İstanbul Şubesindeki hesaplarından davacının Türkiye Garanti Bankası A.Ş. nezdindeki hesabına 08.06.2012 tarihinde EFT yaparak ödediklerini bildirmişler ve dekont örneğini ibraz etmişlerdir. Bu ödemeye karşı davacı tarafından yapılmış bir beyan ve itiraz bulunmamaktadır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınması gerekir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollaması ile mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın değinilen yönlerden düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentler uyarınca kararın 1 nolu bendinin üçüncü paragrafındaki “kabul edilen alacağın %40 oranında 52.844,80 TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkarılarak yerine “koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine”cümlesinin yazılmasına, ayrıca aynı bende “davalılar tarafından davacının Türkiye Garanti Bankası"ndaki hesabına, Türkiye Halk Bankası A.Ş. Seyrantepe/İstanbul Şubesinin 08.06.2012 tarihli dekontu ile yapılan 32.000,00 TL tutarındaki ödemenin icra müdürlüğünce infaz sırasında re"sen dikkate alınmasına” paragrafının eklenmesine, kararın değiştirilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara