Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5082 Esas 2021/4196 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5082
Karar No: 2021/4196
Karar Tarihi: 21.06.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5082 Esas 2021/4196 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/5082 E.  ,  2021/4196 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/01/2015 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptal ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 07/09/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili; davacının 1996 yılından beri yurtdışında çalıştığını ve kazandığı paralar ile Türkiye’de yatırım yapmak amacıyla annesi ve babasına para gönderdiğini, kendisi yurtdışında olduğundan aslında kendisine ait dava konusu arsanın muris babası üzerine, 1 No"lu bağımsız bölümün ise annesi adına kayıtlı olduğunu, dava konusu 308 parselde bulunan 12/2400 arsa paylı, 5. Blok, 1 No"lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 217 ada, 14 parselde bulunan arsanın davacının muris babası Ahmet Sorhun adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar Ceyhun ve ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Diğer davalılar Nedime ve ... ön inceleme duruşmasında; dava konusu taşınmazların davacının anne ve babasına göndermiş olduğu paralarla alındığını, davacının 17 yaşından beri çalıştığını, taşınmazların alımı için kazancını anne ve babasına gönderdiğini, davacı ile babası arasında geçen "... babam 2000 senesinde davacıyı zorla Noter"e götürüp bu yükü benim üzerimden al senin paranla alınan bu taşınmazları sana devredeyim demiştir, ancak davacı babama "" sana güvenmeyip baba, başka kime güveneceğim..."" diyerek bu talebini red etmiştir. .." dediğini, bu konuşmaya şahit olduklarını belirterek davayı kabul etmişlerdir.
    İlk derece mahkemesince davacının, davalı ... ve davalı ... aleyhine açtığı davasını yasanın öngördüğü delillere göre ispatlayamadığından reddine, diğer davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın ise, bu davalıların kabul beyanları dikkate alınarak kabulü ile tarafların murisi Ahmet Sorhun adına kayıtlı İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, Kayabaşı Mahallesi, 217 ada, 14 parselde kayıtlı arsanın davalılardan ..."un miras hissesine isabet eden 3/16 payının ve davalı ..."un miras hissesine tekabül eden 3/16 payının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekalet ücretine de mahkum edilir. (HMK 323 1/ğ).Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Somut olaya gelince; dava 25.000,00TL üzerinden harçlandırılarak açılmış, ardından mahkemece yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazların dava tarihindeki değeri olarak hesaplanan 495.033,75TL üzerinden davacı vekili tarafından harç tamamlanmıştır. İlk derece mahkemesince davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar ... ve ... aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı konusu para olan davada yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı lehine, davayı kabul eden davalılar aleyhine harçlandırılmış ve kısmen kabul edilen dava değeri üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi de gözetilerek, nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderlerinin de kabul-red oranı dikkate alınarak aleyhine hüküm kurulanlar yönünden hesaplanması gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından yazılı şekilde hüküm kuruması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 21/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













    Hemen Ara