Esas No: 2014/671
Karar No: 2014/6775
Karar Tarihi: 24.11.2014
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/671 Esas 2014/6775 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalının temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
Davada ödenmeyen hafriyat bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâliyle takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabul- kısmen reddine, dava konusu alacağın 40.012,66 TL"lik kısmı dava tarihinden sonra ödenmiş olmakla konusuz kaldığından bu kısımla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, kalan 2.278,34 TL"lik kısmın ise reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekiline mahkeme kararı 19.08.2013 tarihinde, davalı vekilinin temyiz dilekçesi de 25.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi yasal süreler geçirildikten sonra 18.11.2013 tarihinde verilmiş ve harçlandırılmamış olduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
b)Mahkemece dava açıldıktan sonra ödenen 40.012,66 TL"nin %20"si oranında 8.002,53 TL icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İİK"nın 67/II. maddesi uyarınca borçlunun icra inkâr tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için itirazında tamamen haksız olması gerekir. Somut olayda icra takibinde 42.291,00 TL asıl alacağın ve 625,68 TL işlemiş faizin tahsili istenmiş, açılan dava sonunda 40.012,66 TL asıl alacak yönünden dava kısmen kabul edilmiştir. Alacak miktarı bilirkişi incelemesi sonucu açıklığa
kavuştuğundan ve talep edilenden daha aza hüküm verildiğinden alacağın likid olduğu ve davalı borçlunun takibe itirazında haksız bulunduğu kabul edilemez. Bu durumda şartları oluşmayan icra inkâr tazminatının reddi gerekirken yasa hükmü ile delillerin yorum ve takdirinde yanılgıya düşülerek alacağın likid kabul edilip icra inkâr tazminatına karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın icra inkâr tazminatı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2-a nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-b nolu bent uyarınca kararın hüküm kısmının 5 nolu bendindeki “dava esnasında ödenen 40.012,66 TL alacak miktarı için davalının dava açılmasına sebep olması sebebiyle %20 inkâr tazminatı tutarı olan 8.002,53 TL"nin davalıdan tahsiline” cümlesinin karardan çıkartılarak, yerine "şartları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.