Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden ve aynı Kanun"un 162 ve devamı maddelerinde düzenlenen alacağın temlikinden kaynaklanmaktadır.
Davada, ... 2. Noterliği"nde düzenlenen 11.02.2010 tarih 1412 sayılı temlikname ile dava dışı yükleniciden temlik alınan alacağın ödenmediği, temliknameye dayanılarak davalı hakkında ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2010/4206 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, icra takibinde 100.000,00 TL alacağın tahsilinin istendiği, davalı idarece düzenlenen 6 son nolu hakedişe göre alacağı temlik eden dava dışı yüklenicinin 92.957,73 TL alacağı bulunduğu ve bu alacak davalının kabulünde olduğu halde davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiği ileri sürülerek itirazın iptâli ile takibin devamı ve %40"dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, dava değeri 100.000,00 TL gösterilerek bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır.
Davalı cevabında, alacağı temlik eden dava dışı yüklenicinin 6 son nolu hakedişi ihtirazi kayıtla imzaladığını, kurumca yapılan incelemede itirazın haksız görülerek reddedildiğini, itiraz kaldırılmadığından ödemenin yapılamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, üçüncü bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor esas alınarak dava dışı yüklenicinin kesin hesap alacağı 94.920,84 TL olarak kabul edilmiş, bu miktardan davalı ... tarafından yapılan 84.696,73 TL ödeme mahsup edilerek kalan 10.224,11 TL üzerinden itirazın iptâli ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkâr tazminatının reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-İtirazın iptâli davalarında alacağın varlığı, miktarı ve haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenir. Davanın açılmasından sonraki ödemelerin de icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı, davalı tarafından 84.696,73 TL ödeme yapıldığını kabul etmiş, mahkemece de bu miktar ödeme davacı alacağından mahsup edilmiştir. Dosya kapsamından 84.696,73 TL"lik ödemenin 38.955,00 TL"lik kısmının dava dışı ... tarafından dava dışı yüklenici aleyhine girişilen icra takibinde dava dışı yüklenicinin davalı ... nezdindeki alacaklarına haciz konulması nedeniyle icra dosyasına ödendiği, 7.838,56 TL"lik kısmının damga vergisi, KDV tevkifatı, gelir vergisi tevkifatı ve vergi borcu olarak kesildiği, kalan 37.903,17 TL"lik kısmının da dava açıldıktan
sonra 09.05.2011 tarihinde davacının banka hesabına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Temlik kapsamı dışında kaldığından ve üçüncü kişilere yapılan ödemelerin infaz sırasında nazara alınması mümkün olmadığından 7.838,56 TL + 38.955,00 TL = 46.793.56 TL"lik ödemenin mahkemece takip ve dava konusu alacaktan mahsup edilmesi yerinde olmuştur. Ancak, dava tarihinden sonra davacının banka hesabına yapılan 37.903,17 TL"lik ödemenin dava ve takip konusu alacaktan düşülmeyerek infazda dikkate alınması gerekir. Bu durumda mahkemece davanın 10.224,11 TL + 37.903,17 TL = 48.127,28 TL"lik kısım yönünden kabulü, 100.000,00 TL - 48.127,28 TL = 51.872, 72 TL"lik kısım yönünden reddi, davanın açılmasından sonra 09.05.2011 tarihinde yapılan 37.903,17 TL"lik ödemenin icra müdürlüğü"nce infaz sırasında dikkate alınması, kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına 5.544,00 TL, reddedilen miktar üzerinden davalı yararına 5.956,00 TL nispi vekâlet ücreti verilmesi, yargılama giderlerinin de %48,13-%51,87 haklılık oranına göre paylaştırılması gerekirken davacıya dava tarihinden sonra yapılan ödemenin infazda dikkate alınmak yerine alacaktan düşülmek suretiyle davanın kabul ve red edilen miktarlarının hatalı belirlenmesi, buna bağlı olarak da tarafların sorumlu oldukları yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin hatalı hesaplaması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç göstermediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin ikinci satırındaki “10.224,11” rakamının karardan çıkarılarak yerine “48.127,28” rakamının yazılmasına, aynı bendin sonuna “Davalı tarafından davacıya davanın açılmasından sonra 09.05.2011 tarihinde yapılan 37.903,17 TL"lik ödemenin icra müdürlüğünce infaz sırasında dikkate alınmasına” cümlesinin eklenmesine, kararın harçla ilgili 2 nolu bendinin tamamen karardan çıkartılarak yerine “492 sayılı Harçlar Kanunu"na ve eki (1) sayılı tarifeye göre alınması gereken 3.287,57 TL harçtan peşin alınan 1.485,00 TL mahsup edildikten sonra geriye kalan 1.802,57 TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına” cümlesinin yazılmasına, kararın yargılama giderleriyle ilgili 3 nolu bendinin üçüncü satırındaki “238,66” ve “931,02” rakamlarının karardan çıkartılarak sırasıyla yerlerine “1.075,82” ve “1.768,18”rakamlarının yazılmasına, kararın vekâlet ücretleriyle ilgili 4 nolu bendinin ikinci satırındaki “1.216,09” rakamının çıkarılarak yerine “5.544,00” rakamının, 5 nolu bendinin ikinci satırındaki “8.139,27” rakamının çıkartılarak yerine “5.956,00” rakamının yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 525,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.