11. Hukuk Dairesi 2020/2770 E. , 2020/5681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16.12.2016 tarih ve 2015/953 E - 2016/867 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.01.2019 tarih ve 2017/2147 E- 2019/48 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının davacı aleyhine iki adet bonoya dayalı takip yaptığını, takip dayanağı bonoların vade haneleri açık olarak, davalı Efe Medikal ... Ltd.Şti. emrine tanzim edildiğini, bononun, davalı şirketin kredi borcuna istinaden teminat amaçlı olarak davalı bankaya teslim edildiğini, davacının lehtar davalı şirkete borcunun olmadığını, teminat senetlerinin boş kısımlarının doldurularak takibe konu edilemeyeceğini ileri sürerek, davacının bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, bonolara dayalı takibin iptalini ve kötü niyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davalı Efe Medikal ...Ltd. Şti.’nin davalı bankanın kredi borçlusu, davacının bu kredinin müşterek borçlu müteselsil kefillerinden biri olduğunu, borçlu şirketin kredi borcunun ödnememesi nedeniyle kredi hesabının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, banka alacağının tahsili için dava ve takip konusu bonoların temlik cirosu ile davalı bankaya verildiğini, bankanın alacağının tahsili için takip başlattığını savunarak davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Diğer davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, takip dayanağı bonoların vade tarihlerinin açık olarak düzenlenmesine kanunun cevaz verdiği, bonolar üzerinde teminat olduklarına dair bir ibare bulunmasa da, davalı banka vekilinin ön inceleme duruşmasında takip konusu bonoların, diğer davalı şirketin imzaladığı kredi sözleşmelerine teminat olarak verildiğini ikrar ettiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle davalı bankanın bonoların bedelini aşar mahiyette alacaklı olduğu, davacının anlaşmaya aykırı doldurulma iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, dava konusu senetlelerin kredi borcuna teminat olarak alındığının davalı banka vekilince ikrar edildiği, uygulamada bankaların kredi alacağının tahsilini kolaylaştırmak için bono aldıklarının bilinen bir uygulama olduğu, vade tarihi açık bononun tanzim edilebilmesinin TTK uyarınca mümkün olduğu, davacının vade tarihinin anlaşmaya aykırı doldurulduğu veya lehtar ve borçlu olan diğer davalının borcu sona erdiğini ispatlaması gerektiği, takip tarihi itibariyle davalı bankanın bono bedellerini aşar mahiyette alacaklı olduğu, alacağın kaynağının davacının da imzasının bulunduğu kredi sözleşmesi olduğu, davacının iddiasını ispatlayamayıp ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun kararın ONANMASINA, dava dosyasının İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine, karardan bir örneğin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.