Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1858 Esas 2021/4810 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1858
Karar No: 2021/4810
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1858 Esas 2021/4810 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/1858 E.  ,  2021/4810 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, öncelikle, Tapu Müdürlüğünden fen bilirkişisi tarafından düzenlenen haritanın bir örneği eklenerek çekişmeli taşınmaz hakkında başkaca dava açılıp açılmadığının sorulması, komşu parsel tutanakları ile varsa dayanağı kayıtlarının getirtilmesi, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulduktan sonra, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılması, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmesi, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, ziraatçi bilirkişiler vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarının özellikle irdelenmesi, taşınmazları tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmesi, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmesi, davacı adına 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine kısmen kabulüne, 13.07.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (A), (B), (C), (D), (E) ve (G) harfleri ile belirtilen bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından yararlanılmamış, soyut ve çekişmeli taşınmazların durumunu açıklamaktan uzak tek kişilik jeolog bilirkişi raporu ile yetinilmiş, ziraat bilirkişi raporunda (A) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin bir kısmının eğiminin fazla olması nedeniyle tarım arazisi niteliğinde olmadığını belirtmiş olmasına rağmen mahkemece bilirkişi raporuna aykırı olarak bu bölümlerin tamamı yönünden kabul kararı verilmiş, çekişmeli bölümler üzerinde imar ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman tamamlandığı, sürdürülen zilyetliğin süresi ve şekli araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmalı, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, 3 jeolog bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve bilirkişisinden oluşacak bilirkişi heyeti eşliğinde yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl zilyet edilmeye başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği ve zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, imar ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihyasının hangi tarihte tamamlandığının ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesine çalışılmalı, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsünü ve niteliğini, zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı, komşu parseller ile arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar- ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, çelişkileri giderir, ayrıntılı ve gerekçeli, çekişmeli, taşınmazın sınırları kabaca gösteren, çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğraflarını içeren rapor düzenlettirilmeli; jeolog bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümleri üzerinde dere yatağı olup olmadığı, var ise bu dere yataklarının aktif olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümlerini etkisi altına alıp almadığı, taşınmazların eğimi ve toprak yapısı hakkında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve denetlemeye elverişli harita ve rapor düzenlenmesi istenmeli; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; önce tarihli kararda fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddi ile Hazine adına tesciline karar verildiği, davacı tarafın temyiz talebinin süresinde olmaması nedeniyle reddedilmiş olması nedeniyle bu bölüm hakkında verilen kararın kesinleşmiş olduğu, yine 13.07.2017 tarihli fen bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen bölüm hakkında açılmış bir dava olmadığı halde bozma sonrasında davacının beyanına göre dava konusu kabul edilerek, (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden davanın kabulü ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz olup; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara