Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/18961 Esas 2014/23158 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18961
Karar No: 2014/23158
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/18961 Esas 2014/23158 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı işveren ile davacı çalışan arasında fazla çalışma, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer alacaklar konusunda anlaşmazlık çıkmıştır. İş sözleşmesi alacakların ödeneceği söylendiği için davacı istifa etmiştir ancak alacakları ödenmemiştir. Davacı çalışan fazla çalışma yaptığını iddia etmiştir ancak davalı işveren bunu kabul etmemiştir. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda haftada 33 saat fazla çalışma yapıldığını kabul etmiştir ancak davacının çalışma saatleri konusunda çelişkili tanık beyanları olduğunu söylemiştir. Bu nedenle hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kararına varılmıştır. Ayrıca fazla çalışma alacağının vergi dilimlerindeki %15'lik oranı aştığı belirtilmiştir. Kararın bozulduğu ve davalı işveren lehine takdir edilen avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İş Kanunu
- Türk Borçlar Kanunu
7. Hukuk Dairesi         2014/18961 E.  ,  2014/23158 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 17/09/2014
    Numarası : 2013/541-2014/675

    Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı Ö.. A.. vekili Av.G. K..tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 23.12.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı Ö.. A.. vekili Av.G. K.. ve davacı O.. K.. vekili Av.A. Y..geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, davacının 22.03.2007-03.05.2013 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin alacaklarının ödeneceği söylendiğinden istifa suretiyle sona erdiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
    Somut olayda davacı genel müdür olarak göreve başladığı tarihe kadar 08:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek fazla çalışma alacağı talep etmiştir. Davacı tanığı C.. Ç.. çalışma saatlerinin sabah 07:00 gece 24:00"e kadar olduğunu, diğer tanık R.. G.. davacının sabah 07:00 gece 24:00"e kadar çalıştığını, diğer tanık H.. E.. davacının 08:00"de iş başı yaptığını, işin durumuna göre gece 23:00-00:00"a kadar çalıştığını beyan etmişlerdir. Davalı tanıklarından A.. D.. davacının sabah 09:00"da mesaiye başlayıp 17:00"a kadar çalıştığını, 17:00"den sonra fazla mesai yaptığının da olduğunu ancak kaç saat fazla mesai yaptığını bilmediğini, diğer tanık H.. C.. davacının 09:00"da mesaiye başladığını, mesai bitim saatini kendisi belirlediğini, işin yoğunluğuna göre 4,5 bazen de 6 saat fazla mesai yaptığını beyan etmişlerdir. Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacının 6 gün 08:00-23:00 saatleri arası günde 15 saat çalıştığı, 2 saat ara dinlenme sonrası 13 saatten haftada 13x6=78 saat çalıştığı, 45 saati aşan haftalık 33 saat fazla çalışma yapıldığını kabul edilmiştir.
    Davacı tanıklarının işe başlama saati konusundaki beyanları davacının 08:00 saatinin de ötesine geçtiğinden başlangıç saatinin 08:00 olarak esas alınması yerindedir. Ancak dosya kapsamına göre davacı tanıklarının bitiş saati konusunda farklı beyanlarda bulundukları, davalı tanıklarının ise 4,5-6 saate kadar fazla çalışma yaptığı beyanları karşısında davacının 08:00-22:00 saatleri arası çalıştığının kabulü ve çalışılan süre dikkate alındığında hakkaniyet indiriminin daha yüksek oranda yapılması gerekir. Diğer yandan davacının fazla çalışma alacağının yıllar itibariyle vergi dilimlerindeki %15 lik dilim oranını aştığı sabit olduğundan bu yönde değerlendirme yapılmaksızın alacağın belirlenmesi de hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara