7. Hukuk Dairesi 2014/19833 E. , 2014/23145 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bursa 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 16/10/2014
Numarası : 2013/567-2014/466
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asgari ücret karşılığı çalıştığını ve bunun yanında erzak yardımından faydalandığını iddia etmiş, ıslah dilekçesinde ise talebini artırarak asgari ücretin %10 fazlası kadar ücret aldığını iddia etmiştir. Davacının erzak yardımı aldığını ispatlayamaması karşısında erzak yardımından yararlanmadığına ilişkin tespit yerindeyse de davacının dava dilekçesinde talebi olan asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekirken talebin aşılması suretiyle hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.
3-Davacı dava dilekçesinde haftanın 6 günü 06-16.00 ve ayda en az 2 gün 06.00-12.00,20.00-02.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiş, yine bunu 01.07.2014 tarihli ıslah dilekçesinde ise haftanın 4 günü 06-16.00 arası 2 günü 06-12.00 ve 16.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek artırmıştır. 6100 sayılı HMK."nun 26. maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Mahkemece talebin aşılmaması kuralı gözardı edilerek ıslah ile artırılan sürelere göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur. Bu husus da usul hukuku kurallarına aykırı olup bozma sebebidir.
4-4857 sayılı İş Kanununun 120"nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14"üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Emeklilik işlemi tek taraflı bir irade beyanıdır. İş sözleşmesi işveren tarafından feshedilen işçinin, yaşlılık aylığına hak kazanmış ise bu hakkı elde etmek için kurumuna başvurması doğaldır.
Somut olayda davacı emeklilik sebebiyle iş akdini sonlandırdığını iddia etmiş, dosya kapsamından Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından verilen cevapta davacının 1.9.2013 tarihinden itibaren emeklilik aylığı aldığının bildirildiği anlaşılmakta ise de işverene yönelik olarak iş akdini emeklilik sebebiyle feshettiğine dair yazı gönderip bildirimde bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Buna rağmen mahkemece kıdem tazminatına akdin feshi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.