7. Hukuk Dairesi 2014/19155 E. , 2014/23132 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 28/03/2014
Numarası : 2010/917-2014/97
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hüküm süresi içinde taraflarca temyiz edilmekle, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 16.09.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davalı B.. L... vekili Av.M. G.., davalı ... Servis Hiz.Tic.A.Ş. vekili Av.Aliye T.Y.. ve davacı M. K.. vekili Av.K.A...geldiler. Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle tarafların temyiz nedenlerine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı ... Lojistik Ltd. Şti."nde şoför olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve ihbarsız olarak feshedildiğini bildirerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda bilirkişi tarafından davacı tanık beyanları esas alınmak suretiyle fazla mesai ücreti hesaplanmış ve mahkemece bu rapora itibar edilerek davacının fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa fazla mesai hesabında beyanları hesaba esas alınan davacı tanıklarının davalıya karşı açmış olduğu davaların bulunduğu, yani davacı tanıklarının davalı ile husumetli olduğu UYAP ortamında yapılan araştırma ile sabittir. Bu nedenle husumetli davacı tanıklarının beyanları ile yapılan hesaplama hükme esas alınamaz.
Yapılacak iş, dosyada bulunan davacının çalışma saatine ilişkin tüm bilgiler Karayolları Trafik Yönetmeliği 98. maddesinde düzenlenen şoförlerin çalışma saatlerine ilişkin sınırlamalar ile birlikte değerlendirilmek suretiyle çıkacak sonuca göre davacının fazla mesai yapıp yapmadığı hususunda karar vermektir. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeden husumetli tanık beyanları hesaplamaya esas alınmak suretiyle fazla mesai ücreti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
3-Kabule göre ise; yapılan yargılama neticesinde reddedilen miktar üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davacı aleyhine davalılar yararına iki ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Yapılması gereken reddedilen toplam miktar üzerinden davalılar yararına tek avukatlık ücretine hükmetmektir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.