Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/16802 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16802
Karar No: 2022/2397
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/16802 Esas 2022/2397 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/16802 E.  ,  2022/2397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
    HÜKÜM : Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.02.2020 gün ve 2019/569 Esas, 2020/90 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Katılan Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK'nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    T.C. Anayasasının "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu açıkça belirtilmiştir. Aile ve çocukların korunması hakkı Anayasa ile güvence altına alınmış bir haktır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun amaç ve temel ilkelerinin belirlenmesine ilişkin birinci maddesinden anlaşılacağı üzere bu kanun anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çıkarılmış bir kanundur. Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği belirtilmiştir. Tüm bu kanuni düzenlemeler dikkate alındığında bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. CMK'nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu değildir. Ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine sanığın vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, Devletin kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğünü yerine getirmesi sebebiyle sanığın ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılması da hakkaniyete uygun olmayacaktır. Bu sebeple koşulları oluşmadığı halde katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi suretiyle vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 08.07.2020 gün ve 2020/856 Esas, 2020/1081 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan istinaf ilamında yer alan katılan Bakanlık lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair ilk derece mahkemesi hükmünün çıkarılarak yerine katılan Bakanlık lehine Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre belirlenen maktu vekalet ücreti verilmesine ilişkin konulan ibarenin karardan çıkarılarak ilk derece mahkemesi hükmündeki vekalet ücreti tayin edilmesine yer olmadığına dair bölümün aynen muhafaza edilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 16.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara