(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/15741 E. , 2014/23109 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, yapılan fesih işleminin de geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili, davacının alt işveren bünyesinde çalışırken davalı şirket tarafından işten çıkarıldığını, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davacının temizlik işlerinde çalıştırıldığını, husumetin yöneltilemeyeceğini savunurken, davalı şirket vekili ise işçilerin asıl ve gerçek işvereni olan üniversite bünyesine iade edilmiş ve şirketin üniversite ile ilişiğinin kesildiğini, bu nedenle taraf sıfatının bulunmadığını, işe iade kararı verilecek ise işe iadenin şirket aleyhine değil diğer davalı idare aleyhine verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davacının başlangıçtan beri asıl işveren olan davalı üniversitenin işçisi olduğunu ve yapılan feshin de geçerli nedene dayanmadığını belirterek davalı üniversite bünyesindeki işine iadesine karar verilmiş, maddi sonuçlardan da sadece davalı idare sorumlu tutulmuştur.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, davalıların savunmaları, davacı tanıklarının beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu, davacının davalı üniversitenin asıl işinde görevlendirildiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığı anlaşılmakla davacının gerçek işveren davalı üniversiteye iadesine karar verilmesi isabetlidir.
Ancak mahkemece, isabetli olarak muvazaa tespit edilmiş olmasına rağmen işe iadenin maddi sonuçları yönünden hatalı şekilde hüküm kurulmuştur.
Şöyle ki; muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez.
Somut olayda iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaa ileri sürülemez ise de muvazaalı işlemi yapan iki davalının muvazaayı birbirlerine karşı ileri sürebileceği tartışmasızdır. Muvazaalı işlemi yapan davalı...i"nin davacının davalı üniversiteye süresi içinde başvurması halinde hak kazanacağı 4 aya kadar ücret ve diğer haklarından, davacının davalı üniversite tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde hakedeceği 5 aylık brüt ücreti tutarındaki tazminat alacağından daha açık bir anlatımla davalı şirketin davacının iş akdini geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacağından diğer davalı üniversite ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ve bu durumun kararı temyiz eden davalı üniversitenin hak alanınıda ilgilendirdiği kabul edilmelidir.
Bu hukuki olgu karşısında davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle davacının asıl işveren davalı üniversiteye iadesine, maddi sorumluluk açısından ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı ... tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının adı geçen işverenin işyerine İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı ... tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde her iki davalı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile ödenmesi gereken tazminatın miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için davalı ... Üniversite Rektörlüğüne süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalı idare ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 25,20 TL harçtan peşin yatırılan 24.30 TL harcın tenzili ile bakiye 0,90 TL harç giderinin davalı şirketten tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu 349,00 TL yargılama giderinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, davacının yatırdığı harç toplamı 48,60 TL"nin sadece davalı şirketten tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.