7. Hukuk Dairesi 2014/14082 E. , 2014/22946 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 25/06/2014
Numarası : 2014/7-2014/258
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık,davacının fazla mesai,hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir
İşçinin normal çalışma ücretinin sözleşmelerle haftalık kırbeş saatin altında belirlenmesi halinde, işçinin bu süreden fazla, ancak kırkbeş saate kadar olan çalışmaları “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılır (İş Kanunu, Md. 41/3). Bu şekilde fazla saatlerde çalışma halinde ücret, normal çalışma saat ücretinin yüzde yirmibeş fazlasıdır.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63. maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Dosyada yer alan ve karara esas alınan bilirkişi raporu irdelendiğinde; işveren tarafından dosyaya sunulan işe giriş-çıkış kayıtlarına göre davacının günlük çalışma sürelerinin belirlendiği, günlük 8 saati aşan sürelerin fazla çalışma olarak kabul edildiği, girişlerde 15-20 dakikaya kadar erken girişlerin, çıkışlarda ise 25 dakikaya kadar geç çıkışların nazara alınmayacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle İş Kanununun açık düzenlemesi karşısında fazla çalışma değerlendirmesi haftalık bazda yapılmalıdır.Bu durumun istisnası gece çalışmalarıdır. Bilirkişi raporunda "...Haftalık hesaplama yapılması halinde hafta ortası maaş değişikliklerinin hesaba yansıtılmasında hatalar olabileceğinden..." şeklinde yasal karşılığı bulunmayan sebep ile sürülerek günlük bazda değerlendirme yapılması ve günlük 8 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak değerlendirlmesi hatalıdır. Bilirkişi raporundaki giriş-çıkış kayıtları incelendiğinde, bazı haftalarda çalışılan gün sayısının 3 güne kadar inebildiği görülmüştür ki; bu tarihlerde haftalık çalışma 45 saatin altında kaldığı halde fazla mesai hasabı yapılarak hataya düşülmüştür.
Bilirkişi raporunun değerlendirmeye yönelik bölümünde; işe giriş-çıkış saatlerinin hangi aralıkta kabul edildiği açıkça belirtilerek girişlerde 15-20 dakikaya kadar erken girişlerin, çıkışlarda ise 25 dakikaya kadar geç çıkışların hesaplamada nazara alınmayacağının belirtildiği halde aksine uygulama yapılan günler bulunduğu bu haliyle bilirkişi raporunun kendi içerisinde de çeliştiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca değinildiği üzere İş Kanununun 68. maddesinde ara dinlenme düzenlenmiş olup; ara dinlenme sürelerinin belirlenmesi ve bu sürelerin çalışma süresinden düşülmesine dair bilirkişi raporunda herhangi değerlendirme ve hesaplama yer almamaktadır.
Dosyadan davacının TİS"den faydalanıp faydalanmadığı anlaşılamadığı gibi dosyada TİS"nin olmaması karşısında hafta tatili ve genel tatil ücretlerine dair ayrık bir düzenleme bulunup bulunmadığı da belirlenememektedir. Bu hali ile rapor denetime elverişsizdir. Ayrıca hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının İş Kanunu 46-47. maddeleri gereği günlük yevmiye üzerinden hesaplanması gerekirken saatlik ücret üzerinden hesaplanması da hatalıdır.
Yukarıda sıralanmış bulunan hata ve eksikleri içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının avukatlık ücreti ve yargılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.