Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17086 Esas 2014/22819 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17086
Karar No: 2014/22819
Karar Tarihi: 16.12.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17086 Esas 2014/22819 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı işveren, davacı işçinin iş sözleşmesini haksız yere feshettiği gerekçesiyle kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep eden davanın reddine karşı açılan davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Bozma gerekçeleri arasında, davalı işverenin zamanaşımı savunmasında bulunma hakkını kullanması nedeniyle zamanaşımından dolayı reddedilen kısım üzerinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması, ek hesap raporu alınması gerektiği halde alınmaması, yıllık izin ve ihbar tazminatına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere yasal faiz işletilmesi ve yargılama giderleri hesaplamasının denetime elverişli olmaması bulunmaktadır.
Kararda, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca ihbar önelinin 6 hafta olduğu, kabul edilen hizmet süresine göre hesaplanması gerektiği belirtilmiş ve yıllık izin ve ihbar tazminatlarına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere yasal faiz işletilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2014/17086 E.  ,  2014/22819 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)

    Tarihi : 25/07/2014
    Numarası : 2014/446-2014/602

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekili davacının davalıya ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmış, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 27.01.2014 tarihli ilamı ile özetle, “...2-Davacı işyerinde kesintisiz çalıştığını iddia etmiş ise de, iki dönem halinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasının 01.04.2010 tarihinde sona erdiği görülmektedir. Davalı bu dönem davacının kendi işini kurmak için ayrıldığını iddia etmiştir. Davacının eşi Emine, davacının 2010 yılında kardeşinin aracında çalışmak için ayrıldığını, yaklaşık 1 yıl süre ile çalıştığını, daha sonra buradan ayrılarak davalı işyerinde çalışmaya devam ettiğini beyan etmiştir. Davalının iddiasının davacı tanığınca da doğrulanmasına rağmen Mahkemece ilk dönem çalışmasının sonlanma şeklinin davalı tarafından ispatlanamadığına ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Kıdem ve ihbar tazminatının 02.07.2010 - 02.01.2012 tarihleri arasındaki çalışmasına göre değerlendirilmesi gerekirken kendi isteği ile ayrıldığı ilk dönemin hesaba dahil edilmesi hatalıdır.
    3.Davacı yıllık izin alacağını dava dilekçesinde 50.00 TL olarak talep etmiş, ıslah suretiyle talebini 11.04.2003 tarihinde 2068.00 TL ye çıkarmıştır. Mahkemece talep de aşılmak suretiyle HMK 26.maddeye aykırı şekilde 2068,50 TL’nin tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
    4.Hüküm fıkrasında dava ve ıslah tarihlerinin açıkça gösterilmeyerek infazda karışıklığa sebebiyet verilmesi ayrıca yıllık izin alacağının yasal faiz yerine en yüksek mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesi de isabetsizdir.
    5.Somut olayda, Mahkemece hakkaniyet indirimi dışında dava dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunulmayıp, zamanaşımı savunmasının ıslaha karşı ileri sürülmesi nedeniyle zamanaşımından dolayı reddedilen kısım üzerinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiştir. Davacı davasını zamanaşımı süresinde açmadığından, davalının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunabileceği öngörebileceğinden, gerekirse talebini sınırlama imkanına da sahip olduğundan, zamanaşımı def"i nedeniyle reddedilen kısım üzerinden yerinde olmayan gerekçe ile davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmemiş olması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkeme bozma kararına uymuş, ek hesap raporu aldıktan sonra yeniden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Davacının kabul edilen hizmet süresi 1 yıl 185 gün olup bu hizmet süresine göre 4857 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca ihbar öneli 6 hafta olduğu halde bozmaya da uyulmasına rağmen 8 hafta üzerinden hesap edilen ihbar tazminatının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
    3-Yıllık izin ve ihbar tazminatına yasal faiz yerine en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere yasal faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
    4-Davalının yaptığı yargılama giderleri konusundaki hesaplama ve kabulün denetime elverişli olmaması da ayrı bir bozma nedenidir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harıcının istek halinde davalıya iadesine, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara