Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/7670 Esas 2013/5691 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/7670
Karar No: 2013/5691
Karar Tarihi: 23.10.2013

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/7670 Esas 2013/5691 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, basılan kitaplardaki ayıp sebebiyle gerçekleşen maddi tazminatın tahsili istemidir. Mahkeme, iş bedelinin %50 oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle 12.500,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir. Ancak, dosyadaki bilirkişi raporlarına göre basımı yapılan kitaplardaki ayıpların \"açık ayıp\" niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Mahkeme ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığını araştırmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, ayıp ihbarının süresinde yapılmış olduğunun kabulü halinde iş bedelinden \"nispi metoda göre\" indirilmesi gereken miktarın uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak belirlenmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın hükme bağlanmasıdır. Belgelenen sebeplerle karar bozulmuştur.
818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 355, 359, 362 ve 360. maddeleri hükümleri konuya ilişkin detaylı bilgi ve açıklama içermektedir.
15. Hukuk Dairesi         2012/7670 E.  ,  2013/5691 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Dava, basımı yüklenilen kitaplardaki ayıp sebebiyle gerçekleştiği ileri sürülen maddi tazminatın tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, ıslah talebi de gözetilerek, iş bedelinin %50 oranında indirilmesi gerektiği gerekçesiyle 12.500,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Yanlar arasında 11.09.2007 tarihli ve “Kitap Basım Sözleşmesi” başlıklı; 26.12.2007 tarihli ve “Kitap Basım Ek Sözleşmesi” ile aynı tarihli ve “Sözleşme” başlıklı adî yazılı sözleşmeler yapılmıştır. 11.09.2007 tarihli asıl sözleşme, somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 355. maddesi hükmünde tanımı yapılan bir eser sözleşmesidir. Davacı iş sahibi; davalı ise yüklenicidir. 26.12.2007 tarihli ek sözleşmede ise, basımı yüklenilen kitapların cilt, sayfa sayısı ile iş bedelinin miktarının 25.000,00 TL götürü bedel olduğunu ve iş bedelinin 16.000,00 TL peşin 9.000,00 TL tutarındaki kısmının ise çekle ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Diğer sözleşme ise, eser sözleşmesi ile doğrudan ilgili değildir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı tarafından basımı yapılan kitapların müvekkili davacı tarafından teslim alındığını açıklamış olduğu halde; teslim tarihini bildirmemiştir. Davalı yüklenici de 20.10.2008 tarihli cevap dilekçesinde, davacı tarafından kitapların tesliminden altı ay sonra ayıplarla ilgili itirazlarını bildirdiğini ve ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını ileri sürmüştür. Diğer yandan, 11.09.2007 tarihli sözleşmenin 3. maddesi hükmünde, basım işinin sözleşme tarihinden itibaren 60 gün içerisinde tamamlanması gerektiği kararlaştırılmıştır.
    Ayıp, bir malda ya da eserde sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Eserin tesliminden sonra iş sahibi işlerin olağan gidişine göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve bozukluğu varsa derhal yükleniciye bildirmek zorundadır.
    Tersi durumda yüklenici her türlü sorumluluktan kurtulmuş olur (818 S.K. m.359). Ancak, kasten sakladığı bozukluklarla usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilmeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam eder (818 S.K. m.362). Eğer, meydana getirilen eserin teslimi sırasında usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluk görülebiliyor ise “açık ayıbın” görülmemişse “gizli ayıbın” olduğu kabul edilir. Ayıp, sonradan ortaya çıkarsa, iş sahibi öğrenir öğrenmez yükleniciye derhal bildirmek zorundadır. Yüklenicinin iş sahibine olan borçlarını aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 359, gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi, aynı Kanun’un 360. maddesinde düzenlenen haklardan birini kullanabilir. Ne var ki, anılan Yasa hükmünde öngörülen haklardan hangisini iş sahibinin kullanması gerektiğini mahkeme takdir eder. Somut olayda mahkemece, ayıp sebebiyle davacının, iş bedelinden indirim hakkının bulunduğu kabul edilerek, bedelde indirim yapılması sonucu 12.500,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Oysa, dosya kapsamındaki bilirkişi raporları incelendiğinde; basımı yapılan kitaplardaki ayıpların “açık ayıp” niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır. Buna karşın mahkemece, davacı tarafından yapıldığı kabul edilen ayıp ihbarının 818 Sayılı Kanun’un 359. maddesi hükmünde öngörülen süresi içinde yapılıp yapılmadığı araştırılmamıştır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; varlığı kabul edilen açık ayıplara ilişkin bildirimin süresinde yapılıp yapılmadığına yönelik olarak tarafların yasal tüm delillerinin sorulup tespitiyle toplanmasıyla ayıp ihbarının, süresinde yapılmış olduğunun kabulü halinde, davalının kazanılmış hakları da gözetilerek, iş bedelinden “nispi metoda göre” indirilmesi gereken miktarın uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak belirlenmesi ve varılacak sonuca göre uyuşmazlığın hükme bağlanmasından ibaret olmalıdır.
    Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara