15. Hukuk Dairesi 2012/7820 E. , 2013/5633 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada ara hakedişlerden 5510 Sayılı Yasa"ya dayanılarak yapılan %5 oranındaki kesintilerin istirdadı istenmiş, ıslahla talep artırılmış, mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yanlar arasında her iki işe ait olarak düzenlenen sözleşmelerin 8.2.1 maddesine göre Hizmet İşleri Genel Şartnamesi (...) sözleşme ekidir. .... 42. maddesinde yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerekçeleri idareye vereceği ve bir örneğini de hakediş raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunu “idareye verilen ... tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunu imzalamasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten itibaren en geç 10 gün içinde bu itirazını dilekçe ile idareye bildirmek zorunda olduğu, yüklenicinin itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Şartnamenin bu hükümleri sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK"nın 287. maddesi uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup, hakim tarafından re"sen gözetilmesi gerekir. Şartnemenin yukarıda belirtilen hükmüne göre davacının alacak talebinde haklı olması yeterli olmayıp, talep hakkının da düşmemiş olması gerekir. Şayet hakedişte yapılan kesintilere yüklenici
tarafından şartnamede belirtilen şekilde itiraz edilmiş ise davanın şimdiki gibi kabulü, edilmemiş ise talep hakkı düşeceğinden davanın reddi gerekecektir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hangi hakedişten ne miktar kesinti yapıldığı, bu kesintilerin 5510 Sayılı Yasa ve sözleşme hükümleri karşısında haklı olup olmadığı tartışılmış, hakedişlerden yapılan 32.609,06 TL kesintinin haksız olduğu, davacının bu miktar alacağı talep etmekte haklı bulunduğu sonucuna ulaşılmış, ancak bu sonuca varılırken yüklenicinin hakedişlere usulüne uygun şekilde itiraz edip etmediği, talep hakkının düşüp düşmediği konusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor hüküm tesisine yeterli ve elverişli bulunmamaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş, kesinti yapılan hakedişlere yüklenici tarafından .... 42. maddesine uygun şekilde itiraz edilip edilmediğini, hakedişlerin mevcut haliyle kesinleşip kesinleşmediğini, davacının talep hakkının düşüp düşmediğini konunun uzmanı inşaat mühendisi bilirkişiden alınacak raporla açıklığa kavuşturmak ve sonucuna göre hüküm tesis etmekten ibarettir. Eksik araştırma ile yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi ve davacının dava dilekçesinde talep ettiği miktar yönünden dava tarihinde, ıslahla artırılan miktar yönünden ise ıslah tarihinde temerrüde düştüğü gözetilerek faizin anılan tarihlerden başlatılması gerekirken bir ayrım yapılmadan alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı idarenin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davalı yararına BOZULMASINA, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.