15. Hukuk Dairesi 2012/6051 E. , 2013/5592 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, borçlu olmadığının tespiti istemiyle açılmış, davalı işsahibi belediye tarafından 20.04.2010 tarihinde teminat mektubunun 295.715,57 TL"lik kısmının nakde çevrilmesi nedeniyle bu miktar yönünden dava istirdata dönüştürülmüş, kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti olarak sürdürülmüş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, KDV yönünden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı belediyenin tüm, davacı şirketin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki 29.03.2007 tarihli ... Belediyesi Hizmet Binası yapımına ilişkin sözleşme eser sözleşmesi olup, özel hukuk hükümlerine göre düzenlenmiştir. Davalı ... tarafından davacı yüklenici şirkete gönderilen yazıda; 347.719,35 TL asıl alacak, 62.589,49 TL KDV olmak üzere toplam 410.308,84 TL fazla ödemenin tahsili istenmiştir. Mahkemece fazla ödeme miktarı 181.373,14 TL olarak kabul edilmiştir.
Nakde çevrilen teminat mektubu miktarından mahkemece kabul edilen eksik iş miktarı düşüldüğünde istirdat istemi yönünden kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespiti istemi sürdürüldüğüne göre, mahkemece KDV dahil edilmek suretiyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespiti istemi yönünden karar verilmesi gerekirken, KDV ayrılarak kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup, özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerektiği gözden kaçırılarak, KDV miktarı yönünden yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Davanın kabul edilen kısmına göre peşin yatırılan 6.093,10 TL harcın mahsubu ile kalan harcın davalıdan tahsiline hazineye irad kaydına karar verilmiştir. Davacı tarafça yatırılan 6.093,10 TL peşin harcın tamamının davalı belediyeden tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu harç miktarının yargılama giderlerine dahil edilmesi ve oranlama yapılarak bir bölümünün davalı belediyeden tahsiline karar verilecek şekilde hüküm oluşturulması da hatalı olmuştur.
4-Davacı şirket vekili, 08.12.2011 tarihli dilekçesi ile borçlu olmadığının tespiti istemini teminat mektubunun kısmen nakde çevrilmesi nedeniyle istirdada dönüştürmüş ve ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığına göre, davacı yüklenici şirketin ticari faiz istemi yerindedir. Mahkemece bu durum gözden kaçırılarak istirdada çevrilen miktara yasal faiz uygulanarak tahsil kararı verilmesi de yanlış olmuştur.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı işsahibi belediyenin tüm, davacı yüklenici şirketin sair temyiz itirazlarının reddine, kararın 2, 3 ve 4. bentler gereğince davacı yüklenici şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8.892,85 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.