15. Hukuk Dairesi 2012/6052 E. , 2013/5575 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 818 Sayılı Borçlar Yasası"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve %40 icra-inkâr giderimi tayini istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda, davanın reddine, davaya konu edilen alacağın %40"ı oranında icra-inkâr gideriminin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava, icra İflas Yasası"nın 67. maddesine dayanılarak açılmış, itirazın iptâli davasıdır. İİY"nin 67/II. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi halinde, davalı yararına %40 giderim tayin edilebilmesi için, alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Oysa, dava konusu somut olayda davacı alacaklı, Kemer İcra Müdürlüğü"nün 2008/158 Esas sayılı dosyasında 8 adet faturaya dayanarak 16.476,30 TL asıl alacak; 487,80 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.964,10 TL alacak isteminde bulunmuş, davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Eldeki davada, itirazın iptâli takibin devamı ve icra-inkâr giderimi istenmiştir. Yapılan yargılama sürecinde, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar toplandıktan sonra, dosya üzerinden inceleme yapılıp, bilirkişiden rapor alınmış, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda dava konusu itibariyle yargılamayı gerektirir özellik arzetmektedir. Davacının haksız ve kötüniyetli olarak takip yaptığı olgusunu kabul etme olanağı bulunmamaktadır.
Davalı yararına %40 giderim tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır. Davalının kötüniyet giderimi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, düşülen yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla, 1086 Sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının 2. bendinde yer alan, “davaya konu edilen alacağın %40 oranında icra-inkâr tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin çıkarılmasına, yerine “koşuları oluşmadığından, davalının icra-inkâr giderimi isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliye DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.