Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17137 Esas 2014/22718 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17137
Karar No: 2014/22718
Karar Tarihi: 15.12.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/17137 Esas 2014/22718 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2014/17137 E.  ,  2014/22718 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Sungurlu Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 08/04/2014
    Numarası : 2013/20-2014/111

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2.Davacı vekili, davacının 01/07/2007- 02/01/2013 tarihleri arasında çalıştığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı davacının 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığını, devamsızlık yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı dava dilekçesinde 01/04/2008 tarihinde akaryakıt satış personeli ve temizlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını iddia etmiştir. SGK kayıtlarına ve bireysel iş sözleşmesine göre ise davalı şirket yanında 02/06/2009 tarihinde başladığı görülmektedir.
    Davacının 01/04/2008 tarihinde çalışmaya başladığı işyerinin dava dışı Hüseyin Erol’a ait olduğu görülmektedir. Bilirkişi ve Mahkeme “Davacı- karşı davalının dava dilekçesinde işe giriş tarihinin 01/04/2008 olarak bildirdiği bu hususta davalıların itirazda bulunmadıkları, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından davacı- karşı davalının işe giriş tarihinden itibaren aynı işyerinde kesintisiz devam ettiği prim ödemelerinin iç içe geçmiş şekilde her ay farklı işverence ödendiği hep birlikte değerlendirildiğinde her iki şirket arasında fiili ve organik bağ bulunduğu…” gerekçesi ile dava dışı Hüseyin yanında geçen süreden de davalıları sorumlu tutmuştur.
    Davalı şirketlerin dava dışı Hüseyin yanında geçen süreden sorumlu olmadıklarını savundukları, kaldı ki tanık beyanlarıyla davacının 01/04/2008 tarihinden itibaren kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş ise de davacı tanıklarından sadece M.. A..’ın davacının 2009 Nisan aylarında başladığını söylediği, diğer tanıkların Hüseyin yanındaki çalışma konusunda beyanlarının bulunmadığı anlaşılmakla dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile arada işyeri devri, fiili veya organik bağ, hizmet akdi devri bulunduğu araştırılmadan hizmet süresinin 01/04/2008 tarihinden başlatılması hatalıdır.
    3.Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 47"nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2"nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
    Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00"ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı Toplu İş Sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
    Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
    Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir.
    Dairemizce ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Ancak, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir
    Somut olayda davacının 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esası ile çalıştığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Bu tür bir çalışma sisteminde davacının bir hafta 4 diğer hafta 3 gün çalışacağı haftanın diğer günlerinde çalışmayacağı aşikardır. Davacının birer gün ara ile çalışmadığı anlaşılmasına rağmen bilirkişi davacının bütün ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını kabul ederek yılda 14,5 gün üzerinden ulusal bayram genel tatil alacağı hesaplamış ve Mahkemece de bu yönde karar verilmiştir.
    Davacının birer gün ara ile çalıştığı dikkate alınarak ulusal bayram genel tatil günlerinin tamamında çalışamayacağı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara