7. Hukuk Dairesi 2014/12646 E. , 2014/22708 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 28/05/2014
Numarası : 2011/272-2014/303
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı vekili, davacının 19.07.2001-08.05.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı fazla çalışmalarını tanık beyanıyla ispatlama yoluna gitmiştir. Davacı ve tanıkları günde 12 saat çalışıldığını ifade etmişler ise de davacı tanıklarından K.. U.. 2006 yılında işten ayrılmış olup bu tarihten sonraki çalışmalar konusunda bilgisi yoktur. Diğer davacı tanığı H.. A.. 2010 yıllarında Tisan sitesinin yakınlarında Erdem sitesinde 18 ay çalıştığını beyan etmiş olup işyerindeki çalışma sistemini bilmesi mümkün değildir. Davacının diğer tanığı L.. Y..‘nin ise davası dolayısı ile husumeti vardır. Mahkemece anılan davacı tanıkları ile sonuca gidilmesi yerinde değildir. Mahkemece işyerinde çalışan davalı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmaması hatalıdır.
Davalı tanıklarının beyanlarında ise çalışan bekçi sayısı ve çalışma sistemi konusunda çelişkiler mevcuttur. Davalı tanıklarından F.. D..’in ifadesinde iki kere 3 bekçi çalıştığını beyan etmesi karşısında bu tanığın çalıştığı 2010-2011 yıllarında 3 kişi çalıştıkları üzerinde durulmalıdır. SGK kayıtlarından dava konusu dönemlerde çalışan işçilerin isimleri istenilerek ve davalı tanıkları yeniden dinlenilerek diğer dönemlerde kaç bekçi çalıştığı, bunların isimleri, hangi tarihlerde çalıştıkları, bir aylık çalışma sisteminin ne şekilde olduğu ayrıntılı olarak sorularak fazla çalışma alacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz tanık beyanlarıyla hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.