7. Hukuk Dairesi 2014/8425 E. , 2014/22696 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bolu İş Mahkemesi
Tarihi : 17/04/2014
Numarası : 2013/521-2014/202
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalı Bakanlığa bağlı müfettiş tarafından tutulan tutanağın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, işçilerin bireysel başvurusu üzerine yapılmış bir tespit olmadığı, kurumun iş hayatını denetim görevi kapsamında yaptığı tespit ve inceleme sonucu dava konusu raporun ortaya çıktığı, alınan raporda genel olarak tespitlere yer verildiği herhangi bir işçiden de söz edilmediği anlaşılmakla husumet yönetilecek işçilerden de söz etmeye imkan bulunmadığı gerekçesiyle HMK."nun 114/1-h maddelerine göre hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı Yasanın 92/3.fıkrasında "(Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili İş Mahkemesine itiraz edilebilir. İş Mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8"inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması İş Mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez" hükmünü içermektedir.
İşkur müfettişleri raporlarında genel olarak alacakların miktarları hesaplanmasa da alacağın varlığının tespiti işçi alacaklarının talebinin temelini oluşturur ve bu tespit işçi alacağına ilişkindir. Bu tür tespitler aksi ispatlanıncaya kadar geçerlidir. Davacının yargı yoluna başvuru hakkı hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yasayla düzenlenmiştir. Mahkemenin yasayla düzenlenen bir hakkın varlığını miktar belirtilmediğinden işçilik alacağı niteliğinde saymayarak hukuki yarar yokluğundan reddetmesi yasanın düzenleme amacına ve ruhuna aykırıdır.
Davacı davasını menfi tespit olarak adlandırmış ise de, cevaba cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere talebi raporu iptaline yöneliktir. Davanın hukuki nitelendirmesi hakime ait olup davanın 4857 sayılı Kanunun 92/3. maddesine göre açıldığı aşikardır. Raporun Bakanlık müfettişleri tarafından düzenlenmesi dolayısıyla da davalı Bakanlığın taraf sıfatı dolayısıyla İş Kanununun 92/3. maddesindeki açık düzenlemeye göre açıldığından hukuki yarar da mevcuttur. Mahkemece fazla çalışma yapılmadığını ileri süren işçilerin davaya dahil edilmemesi yerinde ise de adı raporda geçen ve fazla çalışma yapıldığını iddia ettiğinden menfaati etkilenecek şikayetçi Hüseyin Turan davaya dahil edilerek işin esasının çözülmesi yerine hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.