15. Hukuk Dairesi 2013/3439 E. , 2013/5467 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin yüklenici ve ödemeler nedeniyle sorumlu kamu görevlilerinden tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın davalı ...mirasçıları yönünden husumetten ve yüklenici ile diğer davalı kamu görevlileri yönünden kanıtlanamadığından reddine dair verilen karar davacı iş sahibi idare vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı iş sahibi idare, davalı yüklenici tarafından yapılan yol inşaatı nedeniyle kendisine fazla ödeme yapıldığını ifade ederek fazla ödenen bedelin yüklenici ve ödemeden sorumlu diğer kamu görevlisi davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalılar ise, davaya dayanak müfettiş raporunun mahallinde yapılan bir incelemeye dayalı olmadığını ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, yükleniciye yapılan ödemelerin avans niteliğinde olup kesin hesabın çıkarılması sırasında iş sahibi idarece ödemelerin tahsilinin sağlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Dairemizce 26.05.2004 tarih ve 2003/6604-2927 esas ve karar sayılı ilamla, mahallinde keşif yapılarak işin metrajının çıkarılıp kesin hesabın mahkemece çıkarılması gerektiğinden bahisle bozulmuş; bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma ilamından sonra keşif mahallinin güvenliğinin sağlanamaması nedeniyle mahallinde keşif yapılamamış, dosya üzerinden inceleme yapan bilirkişiler kurulu raporunda da, açıkça gelinen aşamada işin kesin hesabının çıkarılmasının mümkün olmadığı, işin yapılıp teslim edildiği tarih, işin niteliği ve gelinen aşamaya göre mahallinde yapılacak keşfin kesin hesabın çıkarılmasına faydasının olmayacağı ifade edilmiş, ancak ceza yargılaması sırasında keşfen belirlenen metraja göre yükleniciye 477,70 TL eksik ödeme yapıldığının
tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiş; bu görüş hükme esas alınarak yükleniciye fazla değil eksik ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşin kesin hesabının çıkarılmadan davacı iş sahibi idarenin Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesinde anlamını bulan ispat yükünü yerine getirdiğinden söz edilemez. Bu nedenle, davacı iş sahibi idare yükleniciye fazla ödeme yapıldığı iddiasını ancak, işin kesin hesabının çıkarılması suretiyle kanıtlayabilir. Hükme esas alınan bilirkişiler raporunda açıkça ifade edildiği üzere, işin teslim edildiği tarih ve teslim edilen yolun kullanım amacı gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, gelinen aşamada işin kesin hesabının çıkarılması mümkün olmadığından, davacının fazla ödeme yaptığı iddiasına dayanan davasını kanıtlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yükleniciye fazla değil eksik ödeme yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değilse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle, hükmün gerekçesi değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.