Esas No: 2007/28
Karar No: 2007/28
Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü 2007/28 Esas 2007/28 Karar Sayılı İlamı
Ceza Bölümü 2007/28 E. , 2007/28 K.- SAĞLIK KURULUNCA SUÇ GÜNÜNDE ASKERLIĞE ELVERIŞLI OLMADIĞINA KARAR VERILEN SANIK HAKKINDA 353 SAYILI YASA KAPSAMINDA BULUNMAYAN SUÇ
- ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ KANUNU (353) Madde 13
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı :K.H. Sanık :A.K. OLAY :Ortaköy/Gelibolu 18. Zrh. Tug. 2. Mknz. P. Tb. 6. Mknz. P. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er A.K.’nun, 31.1.2003 günü, firar etmek amacıyla yat yoklaması alındıktan sonra üzerindeki askeri elbiseler ile tel örgülerden dışarıya çıkarak kışlayı terk edip Kavak köyüne gittiği, daha sonra İstanbul’a gitmek için geldiği yol kavşağında üzerindeki kamuflaj elbise ve bir çift botu çıkartarak yol kenarındaki bir kulübenin arkasına bıraktığı, oradan geçen bir arabaya binerek İstanbul’a gittiği, böylece askeri eşyayı kasten terk etmek suçunu işlediği ileri sürülerek eylemine uyan Askeri Ceza Kanunu’nun 130/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 29.7.2003 gün ve E:2003/558, K:2003/658 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 2. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 31.5.2005 gün ve E:2005/190, K:2005/358 sayıyla; sanığın, Çanakkale Deniz Hastanesi’nden verilen sağlık raporuna göre askerliğe elverişsiz olduğu anlaşıldığından, yüklenen eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 516. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği, bu nedenle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. GELİBOLU ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 21.9.2006 gün ve E:2006/124, K:2006/283 sayıyla; yüklenen eylemin, Askeri Ceza Kanunu’nun 130. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu suçun da askeri suç olduğu, sanığın terhis edilmiş olmasının bu durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. Mahkememize gönderilen dava dosyasında Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 2.4.2007 gün ve E:2007/17, K:2007/17 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip, dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Süleyman ÖZCAN, Hamdi Yaver AKTAN, Muvaffak TATAR, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ, Hasan DENGİZ’in, katılımlarıyla yapılan 02.07.2007 günlü toplantısında; I-İLK İNCELEME : Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa"nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim G.Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR’ün adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kamil SEVİMLİ’nin davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu"nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu"nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu"nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Kanunu"na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Dosyanın incelenmesinden, dosya içinde bulunan Çanakkale 100 Yataklı Deniz Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 19.4.2005 gün ve SHH.KRL: 9062-499-05 sayılı Raporuyla, sanığın suç tarihi olan 31.1.2003 tarihinden önce askerliğe elverişli olmadığına dair karar alındığı ve terhis edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Sağlık Kurulu Raporunun kapsam ve hukuki sonuçlarına göre, sanığın suç tarihinde "asker kişi" sıfatı kendiliğinden kalkmış sayılacağından, 353 sayılı Yasa"nın 9. maddesi anlamında "asker kişi" olarak kabul edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sanığın sivil kişi olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın asker olmayan (sivil) kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını belirleyen maddeleri yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir. 353 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde “Askeri mahkemeler, asker olmayan kişilerin aşağıda yazılı suçlarına ilişkin davalarına bakarlar. A) Askeri Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59, 63, 64, 81, 93, 94, 95, 100, 101 ve 102nci maddelerinde yazılı suçlar; B) Birinci askeri yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde, karakollarda, kışla ve karargahlarda, askeri kurumlarda, yerleşme ve konaklama amacıyla kullanılan bina ve mahaller içinde askerlere fiilen taarruzda bulunan, söven veya hakaret eden veyahut askerlik görevine ilişkin işleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak için şiddet ve tehdide başvuranların Türk Ceza Kanunu"nun bu fiillere ilişkin 188, 190, 191, 254, 255, 256, 257, 258, 260, 266, 267, 268, 269, 271, 271 ve 273 üncü maddelerinde gösterilen suçları; C) Nöbetçi, devriye, karakol, inzibat, askeri trafik, kolluk veya kurtarma ve yardım görevi yapan askerlere (Umumi emniyet ve asayişi korumaya ilişkin önleyici ve adli zabıta görevlerini ifa ettikleri sırada jandarma, subay, astsubay, erbaş ve erleri hariç) karşı bu görevleri yaptıkları sırada işlenen yukarıdaki (B) fıkrasında yazılı suçlar;” D) (İptâl: Anayasa Mah. nin 14.2.1978 Tarihli ve E. 1977/130, K. 1978/13 sayılı kararı ile.) E) Diğer kanunlar ile askeri mahkemelerde yargılamaları öngörülen suçlar” denilerek asker olmayan kişilerin askeri mahkemede yargılanma koşulları belirlenmiş iken, madde, 5530 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile değiştirilerek, uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı asker kişilerin askeri mahkemede yargılanmalarını gerektiren suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının Milli Savunma Bakanının iznine bağlı olacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, 353 sayılı Yasa’nın 13. maddesi 5530 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile değiştirilerek, Askeri Ceza Kanunu’nun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131. maddelerinde yazılı suçların, askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi olmayan sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenmesi halinde, bu kişilerin yargılanmalarının adli yargı mahkemeleri tarafından, Askeri Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılacağı, belirtilmiştir. 353 sayılı Yasada yapılan bu değişiklikle, sivil kişilerin barış zamanında, Askeri Ceza Kanunu’nun yukarıda belirtilen maddelerinde yazılı suçları işlemeleri halinde adli yargı yerinde yargılanacakları kuşkusuzdur. Ayrıca, sanığın sivil kişi olması nedeniyle, Askeri Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve sırf askeri suçlardan olan eylem nedeniyle yargılanması da mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, olayda, 5530 sayılı Yasa ile değişik 353 sayılı Yasa’da belirtilen koşulların bulunmaması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21.9.2006 gün ve E:2006/124, K:2006/283 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.07.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.