Esas No: 2022/2
Karar No: 2022/2950
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2022/2 Esas 2022/2950 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2022/2 E. , 2022/2950 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı (sanık ...), çocuk düşürtme (sanıklar ... ile ...)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü;
Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya kapsamında yer alıp Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 19.12.2012 tarihli sağlık kurulu raporuna göre orta derecede zeka geriliği bulunan mağdurenin bu nedenle fiile karşı beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacağının belirtilmesi karşısında, mağdurenin vasisinin olup olmadığı araştırılıp, bulunduğu takdirde vasiye aksi halde tayin edilecek yeni vasiye gerekçeli kararın tebliği hususunda Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesince verilen 19.06.2019 gün ve 2015/3643 Esas, 2019/10104 sayılı tevdi kararına istinaden mahallinde tayin edilen vasinin, yapılan tebligata rağmen söz konusu hükmü temyiz etmediğinin anlaşılması karşısında, mağdureye tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar ... ile ... haklarında çocuk düşürtme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Olayın intikal şekli ve zamanı, görgüye dayalı olmayan tanık anlatımları, savunmalar ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, atılı suçun 5271 sayılı CMK'nın 135/8. maddesi kapsamında yer alan katalog suçlardan olmaması sebebiyle iletişimin tespiti ile elde edilen delillerin hükümlere esas alınamayacağı gözetildiğinde sanıkların üzerine atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Sanık ... hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olayın intikal şekli ve zamanı savunma ve tüm dosya içeriğine göre, suç tarihinin tespiti açısından tanık ...’nın askerlik görevinden 22.06.2007 tarihinde on günlük izne geldiği zaman diliminde suça konu eylemi gördüğünü belirtmesi ve mağdurenin bu tarihte henüz on sekiz yaşını doldurmadığının anlaşılması ile tanık anlatımına göre eylemin organ sokma suretiyle gerçekleştiğinin şüphede kalıp mevcut haliyle sanığın olay günü kıyafetlerini çıkarmadan mağdurenin üzerine uzanmasından ibaret eyleminin 6545 sayılı yasayla getirilen değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinden düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu nazara alınarak mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırı suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.