Esas No: 2021/8057
Karar No: 2022/348
Karar Tarihi: 12.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8057 Esas 2022/348 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8057 E. , 2022/348 K.Özet:
Davalıların ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle mahkeme kararı verildi. Ancak tebligat işlemine ilişkin uygulama, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerine aykırı yapılmıştı. Kanun değişikliğiyle birlikte gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir: 1) Muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde çıkarılmalıdır. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. İlgili kanun maddelerine uygun olarak tebligat yapılmadığından, davanın yeniden incelenmek üzere mahkemesine iade edilmesine karar verildi.
Kanun maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu
- 6099 sayılı Kanun (değişiklik)
- Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri
- Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi
- Tebligat Yönetmeliği'nin 29. maddesi
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
...
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalı ..., 10.10.2014 tarihli tescil beyanı ile güncel mernis adresin ... olarak bildirdiği halde gerekçeli karar 10.02.2016 tarihinde davalının ... Ortaokul adresine doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş, bu adrese başkaca tebligat çıkarılmamıştır. Hal böyle olunca davalının tescil beyanında yer alan adresindeki bina ve kapı numarası ile örtüşmeyen adrese gerekçeli kararın doğrudan tebliğe çıkarılması usulsüzdür. Hal böyle olunca 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümleri uyarınca adı geçen davalının bilinen güncel mernis adresine gerekçeli kararın usulüne uygun tebliği ile temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 12.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...