Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/13679 Esas 2022/3028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13679
Karar No: 2022/3028
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/13679 Esas 2022/3028 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen bir mahkumiyet hükümlüne karşı temyiz başvurusu sonucunda inceleniyor. Mahkeme, sanığın henüz suçu işlemediği sırada yakalandığına dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı için suçun teşebbüsünden (sonuç oluşmadan işlenen suç) değil, çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, suçun işlendiği zamanda geçerli olan kanunla sonrasında yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklıysa failin lehine olan kanunun uygulanması gerektiği hatırlatılıyor. Kanunlarla ilgili uygulama ise kararda belirtilmemiş. Karar, sanık müdafiinin ve Bakanlık vekilinin temyiz itirazları üzerine bozuluyor. Detaylar için: 5237 sayılı TCK'nın 103/1, 6545 sayılı Kanun'un 58-61. maddeleri, 6763 sayılı Kanun'un 13. maddesi.
9. Ceza Dairesi         2021/13679 E.  ,  2022/3028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mağdurun aşamalardaki beyanları, tanık beyanları, alınan raporlar, savunma ve tüm dosya içeriğine göre, henüz nitelikli cinsel istismar suçunun icrai hareketlerine başlamayan sanığın eylemlerini organ sokmak suretiyle gerçekleştireceğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle sübuta eren eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK'nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" düzenlemesi gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara