Esas No: 2021/16266
Karar No: 2022/3060
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/16266 Esas 2022/3060 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/16266 E. , 2022/3060 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdurlar ... ve Mustafa Ömer'e yönelik)
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Silivri Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.07.2020 gün ve 2020/141 Esas, 2020/232 Karar sayılı hükümlere istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK'nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararların da gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda kanun maddesinde yer alan bazı tabirlerin tekrarlanması şeklindeki açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli gerekçe niteliği taşımadığı gözetildiğinde ilk derece mahkemesince bu hususta denetime elverişli gerekçe içerecek şekilde hükümler kurulması gerekirken yetersiz gerekçelerle söz konusu maddenin tatbikine yer olmadığına dair kararlar verilmesi,
Mağdurların aşamalardaki ifadeleri, savunma, tanık beyanı ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında ilk derece mahkemesince sanığın olay günü aracıyla yanlarına geldiği yaşı küçük mağdurları hile ile aracına bindirmesinin ardından götürdüğü yerde istismarda bulunması eyleminde alıkoyma fiilinin tek hareketle birden fazla mağdura karşı gerçekleştirildiği gözetilerek zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyeti yerine mağdur sayısınca hükümlülüğüne karar verilmesi karşısında söz konusu hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili, sanık müdafisi, katılan mağdur ... ile katılanlar Harun ve Çiğdem vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 11.09.2020 gün ve 2020/1061 Esas, 2020/1046 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 30.03.2022 tarihinde üye ...'ün kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen kararda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına dair bozma ilamı yönünden karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin sayın çoğunluğu ile ihtilafa düştüğüm husus, sabit olduğu kabul edilen iki mağdura yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun mağdur sayısınca ayrı ayrı mı yoksa zincirleme şekilde mi olup olmadığına ilişkindir.
Kardeş olmayan beş yaşında bulunan mağdur ... ile altı yaşında bulunan mağdur ...'ın ikametlerinin yakınlarında oyun oynadığı sırada sanığın aracı ile mağdurların yanına gelip araç ile gezdireceği, parka götürebileceği ve sakız alabileceği söyleyip kandırarak ayrı ayrı araca bindirdiği, araç ile mağdurları bulundukları yerden hareket ederek bir süre yolculuk ettiği ve Silivri İski Arıtma tesisinin civarına götürerek çocuğun cinsel istismarı suçunu işledikten sonra mağdurları tekrar aracı ile evlerinin yanına getirerek bıraktığı olayda,
Sanığın olay günü mağdurları kandırdıktan sonra kardeş olmayan mağdurları ayrı ayrı hürriyetinden yoksun kılma iradesini göstererek araca bindirdiği, eylemin mağdurların bir yerden başka yere kandırılarak hile ile götürülmesi ve devamında cinsel eylemini gerçekleştirdikten sonra tekrar araca bindirerek geri evlerinin yakınına getirmesi şeklinde gerçekleşmesi nedeni ile hürriyeti tahdit suçunun tek bir hareketle değil araca ayrı ayrı bindirme ile başka yere götürme ve burada suçun unsuru olan cinsel istismar eylemi ile sınırlı olarak alıkoyduktan sonra tekrar ayrı ayrı araca bindirip evlerine bırakma şeklindeki olayda tek bir hareketten bahsedilemeyeceği, her bir mağdur yönünden ve cinsel eylem öncesi ve sonrası olarak ayrı zaman dilimlerinde suçun mağdur sayısında oluştuğu, fiilin hukuki ve doğal anlamda tek olmadığı, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.