Esas No: 2021/7131
Karar No: 2022/524
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/7131 Esas 2022/524 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/7131 E. , 2022/524 K."İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
...
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I.DAVA
Davacı, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik olduğu arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine dair verilen kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29/11/2018 tarihli 2016/3211 Esas, 2018/8433 Karar sayılı ilamıyla özetle; davalı paydaşlar ...,...,... 'ün tebligata yarar açık adresleri tespit edilemediğinden davalılara yargılama sırasında ilanen tebligat yapıldığı ve gerekçeli kararın da ilanen tebliğ edildiği, ancak davalıların tebligata yarar açık adreslerinin tespiti hususunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşıldığından öncelikle adreslerinin usulüne uygun şekilde araştırılıp tespit edilerek anılan davalıların davaya katılımının sağlanması, daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ...'ün payını davacıya satması nedeniyle anılan davalıya tebligat yapılmadığı; davalı ...'nun ise öldüğü anlaşıldığından mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil edildiği ve davalı ...'nın da usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle davaya katılımının sağlandığı belirtilerek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın, aynen taksim mümkün olmadığından, satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
2.1. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 04/06/2020 tarih, 2019/4192 E.,2020/3409K. sayılı kararında taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığını, mirasçı ...'un Bursa E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunması nedeniyle adına çıkarılan tebligatların usulüne aykırı olarak anılan ceza infaz kurumunda hükümlünün bizzat kendisine tebliğ edildiğini açıklamıştır. Daire, davalı ...'nın dava konusu taşınmazdaki 1/75 payını karar tarihinden sonra 04.10.2019 tarihinde davacıya satış yoluyla devrettiğini ve davalının artık taşınmazda payının kalmadığı anlaşıldığından mahkemece, adı geçen davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, kabule göre de 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine’nin harçtan muaf olduğu gerekçeleriyle hükmü bozmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 29/4/2021 tarihli ve 2020/588 E. 2021/545 K. sayılı kararıyla; bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, karar ve ilam harcının Hazineyi de yükümlü kılacak şekilde hüküm altına alınmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın değerinin düşük hesaplandığını ileri sürmüştür.
6. Gerekçe
6.1.Mahkemece, Yargıtay 14 Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
6.2. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedelinin ne şekilde paydaşlara paylaştırılacağının, karar ve ilam harcının paydaşlardan hangi oranda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
6.3. Öte yandan; taraflar arasında Hazinenin bulunması halinde ise; 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
6.4. Somut olayda; mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmasa da, hükümde satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 oranında karar ve ilam harcının davalı Hazine dışındaki paydaşlardan tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tahsil edileceğinin belirtilmemesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, anılan husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının 6.1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2. 6.2, 6.3 ve 6.4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 3. bendi hükümden çıkarılarak yerine, “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca taşınmazın satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında harç alınmasına, Hazine harçtan muaf olduğundan Hazinenin payına düşen harç miktarı ile peşin harç çıkarıldıktan sonra kalan harcın Hazine dışındaki paydaşlardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 17/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.