Esas No: 2021/2249
Karar No: 2022/470
Karar Tarihi: 17.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/2249 Esas 2022/470 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/2249 E. , 2022/470 K.Özet:
Davalı tarafından işletilen döner piliç restoranının komşusu olan davacı, Kanuna aykırılıkların giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın reddine hükmetmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak temyiz incelemesi yapan Yargıtay, mahallinde keşif yapılarak davacının ısı nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi, zarar varsa gerekli önlemlerin tespiti yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur. Kanunda belirtildiği üzere Taşınmaz Mülkiyeti Kanunu'nun 737. maddesi uyarınca, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerin kullanılması sırasında komşuların olumsuz etkilenmesinden kaçınılması gerektiği ve özellikle işletme faaliyeti sürdürülürken yerel âdete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
...
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/07/2014 tarihinde verilen dilekçeyle tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/06/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının döner piliç restoranı olarak işlettiği bağımsız bölümün Kat Mülkiyeti Kanununa aykırılık teşkil ettiğini, bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazın işyeri olarak kullanıldığını, davalıya ait bu işyerinden gelen koku, duman, sıcaklık ve gürültünün davacıyı rahatsız ettiğini bu nedenle Kat Mülkiyeti Kanununa aykırılıkların giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat talebi ile İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2013/826 Esas ile dava açmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davacının komşuluk hukukundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri 22.04.2014 tarihli celsede tefrik edilerek İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/343 Esas sayılı dosyasında yargılamaya devam edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nın 737. maddesi; “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür. Özellikle; taşınmazın durumuna, niteliğine ve yerel âdete göre komşular arasında hoş görülebilecek dereceyi aşan duman, buğu, kurum, toz, koku çıkartarak, gürültü ve sarsıntı yaparak rahatsızlık vermek yasaktır. Yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan doğan denkleştirmeye ilişkin haklar saklıdır” hükmünü içermektedir.
İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesince 2013/826 Esas sayılı dosyada alınan 30.06.2014 tarihli bilirkişi kurul raporunda şikayet konusu koku ve dumandan hasıl olan ısının işletmenin üst katında bulunan davacının dairesinde rahatsızlık vermesi iddiasını gözönüne alarak alınabilecek ek tedbirlerden bahsetmiştir.
Eldeki davada 19.01.2018 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 27.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesince 2013/826 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümüne aynen iştirak edildiği bildirilmiştir. Ancak söz konusu bu raporda davacının ısıdan duyduğu şikayet değerlendirilmemiştir.
Mahkemece, makine mühendisi bilirkişi eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının ısı nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı değerlendirilmeli, ısı nedeniyle bir zarar varsa bu zararın giderilebilmesi için gerekli olan önlemlerin somut bir şekilde tespitiyle değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 17.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.