Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/970 Esas 2020/5675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/970
Karar No: 2020/5675

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/970 Esas 2020/5675 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/970 E.  ,  2020/5675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 19.07.2018 tarih ve 2018/207 E- 2018/271 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 29.11.2019 tarih ve 2019/1265 E- 2019/1231 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının 2012/170681 sayı ve 09.01.2013 tarihli açık ihale usulü ile davalıdan bir adet römorkör satın alındığını, 14.07.2014 tarihli fiili teslim tutanağı ile römorkörün Zonguldak Limanı"nda hizmet vermeye başladığını, römorkörün arızalanması üzerine kurum yetkilileri, römorkörün klas kuruluşu Türk Loydu, ... Denizcilik firması ile arızalı makinenin Türkiye temsilcisi Arasmak firması, Yanmar Türkiye Eksperi, Yeditepe Sigorta Eksperinin kuruma gelerek arıza ile ilgili gerekli çalışma ve tespitleri yaptıklarını, Uluslararası gözetim şirketi Artımet firmasınca 04.08.2015 tarihinde hazırlanan raporda arızanın kullanım hatasından meydana geldiği sonucuna varıldığını, sigorta şirketince kullanım hatasından meydana gelen hasar bedelinin ödenmediğini ve bu nedenle Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/8 sayılı dosyasından sigorta şirketine karşı tazminat davası açıldığını, malı temin eden davalı ..."in (... Denizcilik) yeterli eğitim vermediğinden zararın tamamından sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000 USD"nin ilk ödeme tarihindeki döviz satış kuru üzerinden hesaplanan toplam 149.890,00 TL karşılığının faizi ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, hasarın kullanım hatasından meydana geldiğini, davalının eğitim yükümlülüğünü eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, davacı yetkililerinin imzalarını taşıyan 14/07/2014 tarihli fiili teslim ve tesellüm tutanağı ile bu hususu tekrar onayladığını, makine arızasının fiili teslim tarihi olan 14.07.2014 tarihinden yaklaşık 3 ay sonra ve 30.05.2014 tarihinden ise yaklaşık 4,5 ay sonra meydana geldiğini, yeterli eğitim almamış personelin tam otomasyon bir gemi ile bu süre boyunca çalışmasının mümkün olmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının davalıdan davaya konu römorkörü satın aldığı, römorkörun 30.05.2014 tarihinde fiilen davacı kurum yetkililerine teslim edilip, 14.07.2014 tarihinde de fiili teslim ve tesellüm tutanağının düzenlendiği, römorkörün arızalandığı, gerek Arasmak Yanmar Türkiye Distribütörü yetkililerinin düzenlediği 20.11.2014 tarihli hasar raporunda gerek Uluslararası Gözetim Şirketi Artımet Mühendislik ve Kontrol Laboratuvar Hizmetleri ve Tic. Ltd. Şti’nin 04.08.2015 tarihli hasar değerleme raporunda ve gerekse davacı kurumun Makine ve İkmal Dairesi Başkanlığı"nın 05.05.2015 tarihli komisyon raporunda arızanın kullanım hatasından meydana geldiğinin tespit edildiği, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davalının römorkörün kullanımı ile ilgili olarak gerekli olan eğitimi vermekle yükümlü olduğu, davalının farklı tarihlerde bahsi geçen yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının eğitimlerin gereği gibi yerine getirildiğini kabul ettiğine dair tutanak düzenlendiği, arızanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara