Esas No: 2020/2067
Karar No: 2021/2764
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2067 Esas 2021/2764 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki asıl davada itirazın iptali, birleşen davada maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı birleşen davada davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili Av....gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl dava; taşeron sözleşmesinden kaynaklı bakiye alacağının fer"ileriyle birlikte tahsili amacıyla başlatılan takibe haksız itirazın iptali istemine, birleşen dava haksız ihtiyati haciz nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile %20 icra inkar tazminatı ödenmesine, dava ve takip tarihinden sonra yapılan ödemenin infazda nazara alınmasına, birleşen davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davalı-birleşen dosya davacısı ... tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen karar davalı- birleşen dosya davacısı Türkerler İnşaat Turizm Madencilik Enerji Üretim Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl davada davalı- birleşen dosya davacısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taşeron tarafından yüklenici aleyhine açılan asıl davada 25/09/2012 tarihinde aralarında imzalanan sözleşme uyarınca işin kesin kabulü yapılmasına müteakip serbest bırakılacağı kararlaştırılmış olup, kesin kabul yapıldığı halde iade edilmeyen teminat mektubunun iadesi ve ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, ilerleyen aşamalarda davacı bakiye iş bedeline ilişkin isteminden vazgeçmiştir. Davalı Türkerler İnş.A.Ş. kendisine her üç icra dosyasından gönderilen 89/1 haciz ihbarnamelerine karşı “dosyanın borçlusu olan ...İnşaat A.Ş.’nin müzekkerenin tebliğ tarihi itibariyle müvekkili şirketten muaccel hale gelmemiş 28.300,97 TL cari hesap alacağı ve 1.387.887,36 TL uzun vadeli teminat alacağı olduğu, iş bu alacak kalemleri muaccel hale geldiğinde borçlu şirket ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme uyarınca gerekli kesintilerin yapılması, kanunen öncelikli bulunan alacakların ve SGK ödemelerinin tamamlanmasına müteakip kalan meblağın dosyaya ödenmek üzere sıraya alınmış olduğu bildirildiğinden davalının zimmetinde sayılmak suretiyle davacının haczedilmiş bir alacağı da bulunmamaktadır” şeklinde cevap vermiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde davacı tarafından 26/05/2016 tarihinde işin teslim edildiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesi hükmü gereği yapılan teminat kesintisinin kesin kabul işlemlerinden sonra serbest bırakılması gerekmektedir. 26/05/2016 tarihinde kesin kabul tutanağının imzalandığı açık olup bu nedenle davacının 1.387.887,36 TL’lik kesin teminattan kaynaklanan alacağı bu tarihte muaccel hale gelmiştir. Bu itibarla davalıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin tarihleri, 25/12/2016, 13/01/2016, 27/01/2016 olup kesin teminat mektubu alacağının muaccel hale gelme tarihi kesin kabul tarihi olan 26/05/2016 olduğundan davalının diğer icra dosyalarından gönderilen haciz ihbarnamelerine yukarıda alıntılanan verdiği cevap gözetildiğinde borç inkarının söz konusu olmadığı, açıklama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca davalı tarafından takip tarihinden önce tebliğ edilen 89/1 ihtarnamesi uyarınca teminat mektubu bedeli 14/12/2016 tarihinde icra dosyasına ödemiş olduğundan, her ne kadar icra dosyasına itirazında 89/1 ihbarnamesinden söz etmese de itirazının haksız olduğunun kabulü mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle İİK" nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olmasının yanında alacağın likit (belirlenebilir) olması da gerekmekte olup bu iki şartın bir arada gerçekleşmesi durumunda icra inkar tazminatına hükmedilebileceğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı istemlerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle asıl davada davalı birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, kararın istinaf eden davalı yararına BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil olunan asıl davada davalı birleşen davada davacı Türkerler İnşaat A.Ş. yararına takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı birleşen davada davalı ... İnşaat A.Ş"den alınarak asıl davada davalı birleşen davada davacı Türkerler İnşaat A.Ş."ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, davalı vekili 16.06.2021 gününde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.