Esas No: 2017/1303
Karar No: 2020/1870
Karar Tarihi: 02.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1303 Esas 2020/1870 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili ile dava dışı şirket aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, işçinin ücretlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı ile yapılan sözleşme kapsamında SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışan işçiye yapılan ödemeyi aralarında imzalanan sözleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davalıların sorumluluklarını belirleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 427 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanun"un 19"ncu maddesiyle HUMK eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Davacı vekilince temyize konu yapılan miktar yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının temyiz itirazlarına gelince;
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme kararının ONANMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.