Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8556 Esas 2022/561 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8556
Karar No: 2022/561
Karar Tarihi: 18.01.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8556 Esas 2022/561 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Adalet Bakanlığı, bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacılar adına eşit hisselerle ayrı ayrı tapuya kayıt ve tescili istemiyle açılan dava hakkında verilen karara karşı kanun yararına temyiz isteminde bulundu. Mahkemece, taşınmazın hisseli olarak satılabilmesi için belirlenen asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altında olup olmadığının ilgili kamu idaresine sorulması gerektiği halde eksik incelemelerle dava konusu taşınmaz yönünden davanın kabulü yönünde hüküm kurulduğu anlaşıldığından, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma istemi kabul edilmiş ve mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. Kanunlar açıklanarak, taşınmaz hakkındaki hüküm ve usul kurallarına uyulmaması nedeniyle verilen kararın hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
Kanunlar: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
7. Hukuk Dairesi         2021/8556 E.  ,  2022/561 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    ...

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükme karşı Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz isteğinde bulunulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, ...,... mevki 2785 ada 42 parsel sayılı ve ...,... ada 18 parsel sayılı taşınmazların davalı ile birlikte organik tarım ve hayvancılık yapmak, yeni gübre ve tarımsal ilaçların denemesini yapmak, kaliteli tohumculuk ve verimi yüksek tohum ve fide çalışmaları ve buna benzer alanlarda faaliyette bulunmak ve bu yönde ilgili makamlardan teşvik başvuruları yapmak üzere aralarında inançlı sözleşme düzenleyerek anlaştıklarını, bu amaçla eşit miktarlarda yatırım yaparak dava konusu taşınmazları satın aldıklarını, zamanla aralarında anlaşamadıklarını beyanla taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit hisse oranlarında davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı 21.06.2021 tarihli dilekçesi ile, açılan davayı bütün sonuçları ile kabul etmiştir.
    Mahkemece; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
    - ... ilçesi, ...,... ada 18 parselde kayıtlı taşınmazın davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile davacılar adına eşit hisselerle tapuda kayıt ve tesciline,
    - ...,... parsel sayılı taşınmaz bakımından reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, Adalet Bakanlığı tarafından, 6100 sayılı HMK’nın 363'üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
    Açılan davada, dava konusu ...,... ada 42 parsel ve ...,... ada 18 parsel sayılı taşınmazların davacılar ile davalı arasında inançlı sözleşme düzenlenerek satın alındığı, zamanla aralarında anlaşamadıkları belirtilerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile eşit hisse oranında davacılar adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinin istendiği, mahkemece davanın kısmen kabulü ile dava konusu 2042 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit hisselerle kayıt ve tesciline, 2785 ada 42 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddine karar verildiği ve hükmün istinaf kanun yoluna gidilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamından, davalının 21.06.2021 tarihli dilekçesi ile açılan davayı kabul ettiğini beyan ettiği ve mahkemece davalının kabul beyanı dikkate alınarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda, toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
    Anılan Kanunun “Tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi” başlıklı 8'inci maddesinin birinci fıkrası gereğince tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında; "Asgari tarımsal arazi büyüklüğü; mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemez. Bakanlık asgari tarımsal arazi büyüklüklerini günün koşullarına göre artırabilir. Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." hükmü düzenlenmiştir.
    Kanunun 3. maddesinde; mutlak tarım arazisi, özel ürün arazisi, dikili tarım arazisi, marjinal tarım arazisi, asgari tarımsal arazi büyüklüğü ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü ayrı ayrı tanımlanmıştır.
    5403 sayılı Kanunun "Yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüğü" başlıklı 8/A maddesinde ise; "İl ve ilçelerin yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri bölge farklılıkları göz önünde bulundurularak bu Kanuna ekli (1) sayılı listede belirlenmiştir. Tarımsal araziler bu Kanuna ekli (1) sayılı listede belirlenen yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifraz edilemez, bölünemez..." hükmüne yer verilmiştir.
    Paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti şeklinde birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinde satışa konu edilemeyen yerlerin satış vaatlerine ve inanç sözleşmelerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
    Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
    Bu durumda; dava konusu 2042 ada 18 parsel sayılı taşınmaz, 5403 sayılı Kanun uyarınca müfrez çamlı tarla vasfında olduğundan ve yukarıda değinilen kanun hükümlerinde belirtilen miktarların altında ifraz edilemeyeceğinden, mahkemece taşınmazın davacılar adına yazılı şekilde hisseli olarak tapuda intikalinin mümkün olup olmadığı, kanunda belirtilen hususları taşıyıp taşımadığı hususu ilgili kamu idaresinden sorularak kanun hükümlerinde belirtilen miktarların altında olduğunun anlaşılması halinde, kamu düzeni gereği taşınmazın ifrazının yasaklandığı bir konuda davalının davayı kabulünün hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile davalının kabul beyanı bulunduğundan bahisle dava konusu 2042 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemi kabul edilerek, mahkeme kararının kanun yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarihli, 2021/422 Esas ve 2021/417 sayılı Kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, HMK'nın 363/3. maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Hemen Ara