Esas No: 2012/5287
Karar No: 2013/5062
Karar Tarihi: ...09.2013
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2012/5287 Esas 2013/5062 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı iş sahibi şirkete ait bir eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemleriyle ilgili bir davada, mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesine karar verilmiştir. Ancak, davalının sunduğu belgeler ve yapılan bilirkişi raporu yetersiz olduğundan karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 169 ve devamı maddeleri, 6111 sayılı Kanun.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı iş sahibi şirket vekilince temyiz edilmiştir.
...- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı iş sahibi şirket vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
...- Davacı vekili, taraflar arasında davalı iş sahibi şirkete ait tersanede yapılan gemilerin çelik işçiliğinin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, işin bitirilerek iş sahibi şirkete teslim edildiğini, davalı iş sahibi şirketin yapılan iş nedeniyle taraflarına bakiye 177.976,41 TL borcunun kaldığını ve bu borcun ödenmediğini, girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ifade ederek itirazının iptali, takibinin devamı ve asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş; davalı vekili ise, davacı şirketin yaptığı işler karşılığında kendilerine ....430.037,... TL nakit ödeme yapıldığını, bunun haricinde; davacı şirketin işçilerine verilen yemek karşılığında 70.601,00 TL, servis hizmeti karşılığında ....871,00 TL, davacı tarafça karşılanması gerektiği halde taraflarınca karşılanan malzeme bedeline ilişkin olarak 41.021,00 TL, davacı tarafın işçilerinin sigorta primlerinin yatırılmaması sebebiyle üst işveren sorumluluğunun doğmaması amacıyla ........."ya ....579,00 TL ödeme yapıldığı gibi ......... primlerine esas olan gecikme cezası ve idari para cezaları için 151.534,01 TL ödemenin de 6111 sayılı Kanun çerçevesinde taksitlendirilmek suretiyle taraflarınca üstlenilmiş olduğunu, bu nedenle davacıya yapılan toplam ödemenin ....709.643,... TL"ye ulaştığını, ancak davacının toplam iş bedeli alacağının kendilerinin de kabulünde olduğu üzere ....643.245,40 TL olması karşısında davacı tarafa borçlarının değil 66.397,80 TL fazla ödemelerinin ortaya çıkacağını ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile itirazın iptali, takibin devamı ve asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkâr tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
.
Davacı yüklenici şirket tarafından keşide edilen fatura karşılığı iş bedeli ve davalı iş sahibi şirket tarafından yapılan nakit ödemeler ihtilafsızdır. Taraflar arasındaki temel ihtilaf, davacı şirket işçilerine ilişkin yemek bedeli, servis hizmet bedeli ve sigorta primlerinin davalı iş sahibi şirketçe ödenip ödenmediği ve yine davacı yüklenici şirkete ait olup da müteselsil sorumluluk çerçevesinde 6111 sayılı Kanun gereği Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının davalı şirketçe üstlenilip üstlenilmediği noktasındadır. Ancak, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin savunma konusu ettiği bu hususlar ve sunduğu belgeler üzerinde durulmadığı gibi yaptırılan bilirkişi incelemesi yetersiz olup hükme esas alınamaz.
Diğer taraftan, davacı yüklenici vekili, dava dilekçesinde harca esas değeri icra takibine konu ettiği asıl alacak miktarı olan 177.976,41 TL olarak göstermiştir. İcra takip dosyasında her ne kadar takip tarihinden önce işlemiş faiz olarak ....368,... TL talebi de bulunmaktaysa da, bu kısmın harcının yatırılmadığı anlaşıldığından dava konusu edildiği kabul edilemez. Dava edilen değer dikkate alınarak sadece icra takibine konu edilen asıl alacak yönünden bir karar verilmesi gerekirken, itirazın iptâli ile takibin devamına denilmek suretiyle işlemiş faizi de kapsar biçimde hüküm kurulması 6100 sayılı Yasanın 26. maddesine aykırı olmuştur.
O halde mahkemece yapılacak iş, davalı iş sahibi şirketin savunmasına konu ettiği belgeler ve içerikleri konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu"nun 169 vd. maddeleri uyarınca davacı yüklenici şirket temsilcisinin isticvabı ile konunun aydınlatılmasından ve aralarında Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri konusunda uzman bir kişinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişiler kuruluna dosyanın tevdi edilerek, tarafların dava ve cevap dilekçelerinde bahsi geçen alacak ve borç durumları konusundaki ihtilafsız olan beyanları dikkate alınarak davalının savunmasında bahsettiği ödemeler ve üstlenilen borçlardan mahsubu gerekenlerin davacı yüklenici alacağından tenzil edilip varsa alacak miktarını belirlemek, alınacak bilirkişiler kurulu raporu sonucuna göre, davacı yüklenici şirketin itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı talepleri konusunda bir karar vermekten ibarettir.
Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davalı iş sahibi şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, .... bent uyarınca kabulüyle kararın davalı iş sahibi şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, ....09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.