Esas No: 2021/6500
Karar No: 2022/560
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6500 Esas 2022/560 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6500 E. , 2022/560 K.Özet:
Davacı, gaiplik ve gaibin satılan taşınmazdaki pay bedelinin Hazine'ye irat kaydına karar verilmesi istemiştir. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan bozma ilamına uyularak davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilmiş olan kararda, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmamış olması nedeniyle dava reddedilmelidir denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Ancak karar başlık kısmında yanlışlık yapılmıştır ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanunlar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, TMK'nın 588. maddesi ve 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'dur.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 14/01/2013 gününde verilen dilekçe ile gaiplik ve gaibin satılan taşınmazdaki pay bedelinin Hazine'ye irat kaydına karar verilmesi istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda: davanın usulden reddine dair verilen 15/10/2020 günü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Dava, TMK’nın 588. maddesine dayalı gaiplik ve gaibin taşınmaz malının satışı nedeniyle kayyım tarafından idare edilen ve hesapta tutulan bedelin Hazine adına irat kaydına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı ... vekili; ...,... mevkiinde bulunan 2215 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 650/2547 pay sahibi olan ‘‘...’’ isimli kişinin kim olduğu bilinmediğinden, Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/317 Esas ve 2002/444 sayılı Kararı ile 3561 sayılı Yasa gereğince, söz konusu taşınmazın idaresi için Edirne Defterdarının kayyım olarak atandığını, kayyımın bu taşınmazı 10 yıl süre ile idare ettiğini, diğer taraftan anılan taşınmazın Edirne 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/316 Esas 2002/628 Karar sayılı dosyası kapsamında satışına karar verildiği ve satış memurluğunun 2002/53 sayılı dosyasında satışın yapıldığı, ‘‘Müveddet’’ hissesine düşen 7.946,16 TL'nin ...,... Şubesinde açılan bir hesapta tutulduğunu ifade ederek, TMK'nın 588. maddesi gereğince, taşınmaz malikinin gaipliğine ve bankadaki paranın Hazine adına gelir kaydına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar; ilgili kişi ...’ın temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 18/12/2019 tarih, 2019/4603 Esas 2019/6625 sayılı Kararı ile ‘‘kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen TMK'nın ilgili hükümleri ile 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla mal varlığına yönelik bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk vardır. Somut olayda, davanın hasımsız açılması nedeniyle yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gözetilerek dava reddedilmelidir. Anılan husus, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Hâl böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi yerine yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece verilen kararın başlık kısmında usulüne uygun şekilde taraf kılınmadığı halde davalı sıfatı ile ‘...’ adının yazılmış olması ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, anılan husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; karar başlığında davalı olarak gösterilen ‘...’ isminin ve hüküm sonucunun vekalet ücretine ilişkin 3 numaralı bendinin hükümden çıkarılmasına, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.